Salı, 18 Nisan 2017 23:22

Az Kalsın Bürokrasi ve Eski Türkiye Kazanacaktı

AZ KALSIN BÜROKRASİ VE ESKİ TÜRKİYE KAZANACAKTI

Türkiye'nin önümüzdeki yüzyılda kaderini etkiliyecek olan referandum kazasız belasız bitti ve az bir farkla da olsa kabul edildi hamdolsun.

Referandum sonucunu olumsuz etkileyen elbette çok fazla etken var. Bunlardan bazı tespitlerimi aktarmak istiyorum.

En önemli sebeplerden birisi Danışman depremi! Ortada anlaşılmayan bir şey var! Cumhurbaşkanı danışmanları siyasetçi mi, memur mu? Memur iseler kanal kanal gezip niye siyasi demeçler veriyorlar, siyasetçi iseler niye devlet memuru pozisyonundalar?

 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe'nin son anda anlamsız, yersiz ve milliyetçi oyları provoke eden "eyalet" açıklaması belki de referandumun kaybedilmesine neden olabilecek büyük bir hataydı.

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın üzerinde hassasiyetle durduğu ve kesin bir dille reddettiği "eyalet sistemi" ve "üniter yapının korunacağı" yolundaki açıklamaların hilafına böyle bir gafı -ki gaf lafı az kalır- Ak Parti ilçe teşkilatında bir yönetici bile yapsa çok görülürdü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gafın sahibi ve iki aydır Evet için verilen emeklerin suikastçisi danışmanı görevden almayarak ya da istifa ettirmeyerek büyük bir risk almış oldu.

Bir başka ele alınması gereken konu ise Teşkilatlar ve Belediyelerin durumu! Türkiye genelinde referandum sonucuna baktığımız zaman yüzdesi yüksek olan yerlerde "Belediye Başkanı başarılı", düşük olan yerlerde ise "teşkilat başarısız" sayılacaktır. Belediye Başkanı'nı değiştirme veya görevden alma durumunuz var mı? Ak Parti Genel Merkezi'nin yapacağı iş ivedilikle başarısız teşkilatları değiştirmek olacaktır.

Ancak şu gözden kaçırılmamalıdır! Bir çok Belediye Başkanı yaklaşan yerel seçimlerde adaylığını garanti etmek için Teşkilat Başkanı'nı yemeyi kafaya koymuş, yapılan tüm teşkilat faaliyetlerinde (Ana Kademe, Kadın, Gençlik) destek vermediği gibi köstek olmaktadırlar. Çünkü şu realite Belediye Başkanlarının elini güçlendirmekte ve iştahını kabartmaktadır: Başarısı düşük olan ya da başarısız olan yerlerde Teşkilat Başkanı ve ekibi görevden alınır, Belediye Başkanı değil!

İstanbul örneği çok net bir şekilde ortaya koymuştur ki seçmen bu referandumu belediye başkanını cezalandırma aracı olarak da görmüş ve kullanmıştır. Yoksa Marmaray, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı gibi dünyanın en harika projelerinin uygulandığı ve her seçimde Tayyip Erdoğan'a sonuna kadar destek veren İstanbul bu kez niçin Hayır demiştir?

Bunda Belediye Başkanı ve ailesinin sürekli adının olumsuz olarak gündeme gelmesi ve kamuoyunu tatmin edici bir açıklamanın yapılamaması da etkili olmamış mıdır?

Teşkilatlarda bulunan sen ben kavgası, referandum alanının bazı siyasetçilere açılıp, bazılarına kapalı olması, teşkilatların eski-yeni Teşkilat Başkanları dışında eski Belediye Başkanları, Belediye ve İl Genel Meclisi Üyelerini muhatap almayarak görev vermek bir tarafa telefonla dahi destek istenmemesi,  gönüllerinin alınmaması oy kayıplarına sebep olan önemli nedenlerdendir.

Bürokrasinin referandumla gelecek yeni sisteme ayak diremesi! Bürokratların çoğu Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne geçildiği zaman koltuklarını ve saltanatlarını kaybedeceklerini çok iyi biliyorlar. Bir çok bürokrat 16 Nisan öncesi pasif direnişe geçti. Vatandaşın işini yapmadı, işini uzattı, eziyet etti ve hükümete, dolayısıyla Ak Parti'ye küstürdü, cephe aldırdı.

Cumhurbaşkanı'nın isteği doğrultusunda binlerce kişi istihdam etmek isteyen binlerce firma ve iş adamı bir bürokratın dosyalarını sebepsiz yere aylarca bekletmesi neticesinde milyonlarca lira zarar ettirildi. İşe başlanılamaması nedeniyle de devlet milyonlarca lira vergi kaybına uğratıldı. Bürokratlar esasen bir çoğu Ak Partili olan bu iş adamlarını kızdırarak ve kışkırtarak kasıtlı olarak Hayır'a itmişlerdir. Bu binler çarpanlarıyla on binleri bulmuş, binlerce istihdam yapılamamış ve milyonlarca vergi alınamadığı için buhar olmuş, uçmuştur.

Yazımın başında da söylediğim gibi sebepler noktasında onlarca sebep ilave edilebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, içerde ve dışarda hainlerin, teröristlerin ve düşmanların bir ve beraber olduğu çok zorlu bir referandum Allah'ın lütfu, aziz milletimizin sağduyusu ve Cumhurbaşkanı'na olan sevgi, muhabbet ve güven sayesinde kazanılmıştır.

Millet üstüne düşeni yapmış, Türkiye'yi çağın ilerisine götürecek mührü Erdoğan’ın eline vermiştir. Artık "av da, toy da" Erdoğan’ındır, vesselâm..

  

Son Düzenlenme Çarşamba, 19 Nisan 2017 16:16
Hakverdi ALTUĞ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...