Cumartesi, 31 Mart 2018 15:43

Rüyalar Ve Gerçekler

Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar. “Evet, kokuyor” diye cevap verir koyun. Aslan bu cevaba kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar. “Hayır kokmuyor” diye cevap verir kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı gerekçesi ile aslanın pençesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aslan aynı soruyu tilkiye sorar. Olan biteni gören tilki “Üzgünüm üşütmüşüm biraz,  burnum koku almıyor” diye soruya cevap vererek hayatını kurtarır. “Akıllı kişi tehlikeli durumlarda konuşmaz” diye bitiyor hikaye.

Her ne kadar bu hikâyede doğruluk payı olsa da insan olan, her yerde doğru olanı söylemelidir. Çünkü inancımıza göre “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” Gündemi takip ederek doğru bildiklerimi Bursa Sancak Gazetesi aracılığıyla siz değerli okurlarımla paylaşıyorum. Allah ömür verdikçe her platformda paylaşmaya devam edeceğim. 52 haftada 52 makale ile hiç ara vermeksizin her hafta düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaştım. Okuyucularımın ilgi ve takdirleri ile daha bir heyecanla kaleme sarıldım. Yukarıdaki hikâyede de yer aldığı gibi hiçbir zaman tilki olmayı seçmedim. Tilkilere de yakınlık duymadım. Sosyal bilimci olarak toplumsal bakışla insanı konu aldım. Bu yazımda farklı bir bakış açısı ile hayvanlardan özür dileyerek hayvanlar üzerinden devlet politikalarını ve dünyamızı anlatmayı deneyeceğim. Gayret bizden, takdir sizden, tesir Hak’tan…

Zamanın birinde öküzlerin hakim olduğu otlaklar varmış. Bu otlaklar öküzlere dar gelince öküzler yeni otlaklar işgal etmek için yollara çıkmışlar. Vardıkları otlakları istila etmeye çalışınca karşılarına boğalar çıkmış. Cesur boğaları öldürmüşler. Korkak boğaları sindirmişler. İstila ettikleri yerde var olanları inekleştirmişler. Öküzlerin istila ettikleri otlaklarda kendilerine karşı koyacak güç kalmamış. İnekliği kabul edenler öküzlerin her dediklerini yaptıkları halde onları hiçbir şekilde memnun edemiyorlarmış. Öküzler ineklerin daha az yemlerini, daha çok süt vermelerini istiyorlarmış ama kendileri otlaklarda ne varsa her şeyi silip süpürüyorlarmış. İnekler ne yaptılarsa öküzlerin hışmından kurtulamamışlardır. Öküzler kendilerine muhafızlık yapsın, inekleri korkutsun diye azgın boğalar kiralamışlar. Azgın boğalar ineklere ve onların buzağılarına sürekli şiddet uygulayarak efendileri olan öküzlerin uşaklığını yapmışlar. Azgın boğaları da yanlarına alan öküzler daha zengin otlaklara sahip olmak için dünyanın her yerine saldırılar düzenliyor, yakıp yıkıyor, doymak nedir bilmiyorlarmış. Öküzler ve azgın boğalar yaptıkları saldırılarla savunmasız diyarları ateş çemberine çevirmişler. Öküzler baş öküzün öncülüğünde çıkar birlikleri kurmuşlar. Bu birlikleri de kullanarak kendilerinin haklı olduğunu herkese zorla kabul ettirmeye çalışıyorlarmış. Kabul etmeyenlere ise ölümlerden ölüm beğen dercesine yurtlarını yıkıyor, onlara dünyayı dar ediyorlarmış. Günün birinde bir uzun adam elinde bıçakla çıka gelmiş. Önce ülkesindeki kendini inek olarak kabul edenlere karşı mücadele vermiş. Sonra azgın boğaların ülkesindeki zulmüne son vermiş. Uzun adamın elinde bıçağı gören öküzler yaptıkları zulümlerin ona rağmen devam edemeyeceğini anlayınca uzun adamı saf dışı etmek için her hileye başvurmuşlar. Ancak uzun adam kararlıymış. “Dünya beşten büyüktür“ diye öküzlere meydan okuyormuş. Öküzler yıllardan beri sürdürdükleri düzenin devam etmesi için saldırgan boğalarını daha da azgınlaştırmışlar, ancak bu da kar etmemiş. Öküzler telaşla koşuşturmaya başlamışlar bıçak bir gün bizim boğazımıza dayanırsa ne yapacağız diye…

 Öküzlerin rüyasını gören çocuk birden uyanmış. “Ben elinde bıçak zalim öküzlerin korkutan amcayı tanıyorum. Bu amca kimsesizlerin kimsesi olan,  mazluma yardım eden amca. Sözleri de bıçak gibi zalimleri korkutuyor” diye uzun adamdan duyduğu sözleri hatırlamış. Rüyasını büyüklerine anlatmış. Büyükleri “Çok hayırlı bir rüya, inşallah ülkemiz ve dünyamız için güzel şeyler olacak” diye yorumlamışlar. Çocuk rüyasını arkadaşlarına da anlatmış. Arkadaşları, “Bizler de vahşi öküzlere ve azgın boğalara karşı olacağız” diye söz birliği etmişler. Dünyanın zalim öküzlerden kurtulması Dünyada barışın sağlanması için çalışacaklarına dair karar vermişler. Bir büyükleri bu rüyayı onlardan dinlemiş ve onlara aslan, koyun, kurt ve tilki hikayesini anlatmış. Onlarda tilki gibi olmayacaklarını gerekirse haksızlığı yapan ben dünyanın aslanıyım dese de ona karşı mücadele edeceklerine yemin etmişler…

Ne mutlu yarınların barış ve huzur dünyasını kurmak için zalimlere karşı gelenlere, mazlumları koruyanlara… Selam ve dua ile…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...