Pazartesi, 13 Ağustos 2018 16:17

Üniversiteye Giriş Sınavı ve Düşündürdükleri

İki milyon gencimizin girdiği Üniversiteye Giriş Sınavı’nın yeni adı ile Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) 2018 sonuçları açıklandı. Öğrenciler 7-14 Ağustos arasında üniversite tercihlerini yapacaklar. Sınav sonuçlarında derslere göre Türkiye başarısı; 40 matematik sorusunda 5,6 ortalama ile %14, 40 Türkçe sorusunda 16 ortalama ile %40, 20 sosyal sorusunda 6 ortalama ile %30, 20 fen bilimleri sorusunda 2,8 ortalama ile %14 olarak açıklandı. Bu durumda sınavı yapılan bütün derslerde öğrenciler genel anlamda ders geçme oranı olan %45 oranına ulaşamadıkları için başarısız olmuşlardır. YKS sonuçları tablosu içimizi acıtmakta, geleceğimiz açısından karamsarlığa yol açmaktadır. Bu tabloya göre başarısız olan kimdir? Bilenle bilmeyeni bir tutup sınıfı geçmeyi değil, sınıfta kalmayı zorlaştıran sistem mi? Eğitim başarısını yalnızca bina yapmak ve derslik sayısını çoğaltmakta gören başta bakanlar olmaz üzere yöneticiler mi? İdeal sahibi olmayan veya ideallerini kaybetmiş öğretmenler mi? Az emek çok puan anlayışı ile yalnızca sınıf geçmeyi amaç edinmiş öğrenciler mi?Çocuğunu okula göndermekle eğitim görevi bitti düşüncesinde olan ilgisiz veliler mi? Bu ve benzeri soruları sıralayarak eğitimdeki hastalıklarımıza teşhis koymak mümkündür. Ancak bu teşhis en kısa zamanda konarak, tedavi evresine geçilmelidir, çünkü eğitim sistemimiz S.O.S vermektedir. Eğitimde insanı odak alan acil eylem planları devreye konulmalıdır.

Lise mezunlarımın girdiği YKS’de ortaya çıkan başarısızlıkları aile ve ilköğretimden başlatmak hiçte yanlış olmaz. Çocuğunu Anaokuluna, Ana sınıfına, İlkokula başlatacak aileler en iyi öğretmen ve en iyi okul arayışına girmiyorlar mı? Ancak biz anne ve babalar olarak aradığımız öğretmenlerin, ailemiz aradığımız okulun öğretici ve eğitici niteliklerine ne kadar sahip diye düşünüyorlar mı? Aile bireyleri yaşadığımız bilgi ve iletişim çağında öğretici ve eğitici olarak kendilerini geliştirememiş, çocuklarına öğretici ve öğretici olarak kendilerini kabul ettirememişlerse o zaman balık baştan kokmuyor mu? Eğitim başarısı ile tanınan Japonlar “Çocuklarımız yalnızca öğretmen ve idarecilere bırakılacak kadar değersiz değildir” diyorlar. Bir ülkedeki öğrencilerin başarısı;topyekün milletin ve devletin eğitimdeki başarısıdır. Gelecek nesillerin yetişmesi için hepimize görevler düşüyor. Hiç kimse eğitim konusunda “bana ne” demek lüksüne sahip değildir. Toplumda işlenen suçlar, uyuşturucu, alkol ve sigara gibi kötü alışkanlıklar başta kalitesiz eğitimin sonucudur. Kaliteli eğitim mazi-hal-istikbal bütünlüğü ile bizi birleştirir, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışı ile bizi birbirimize bağlar.

Türkiye her seviyede sınav ve puan sistemi değiştirmede dünya liderliğini hiçbir ülkeye bırakmıyor! Bu yılda değişen sınav ve puan sistemi ile öğrencilerimizin üniversite tercihlerinde kafa karışıklıkları devam ediyor. Öğrenciler aldıkları puanlarla tercihlerini eşleştirmeye çalışıyorlar. Hangi meslek, hangi şehir, hangi üniversite daha doğru tercih olacaktır? Soruları öğrenciler tarafından cevaplanmaya çalışılıyor. Bir meslekte başarılı olmanın şartları o mesleğe olan yeteneğimiz, sevgimiz ve o meslekte kazanacağımız donanımımız olduğu da unutulmamalıdır.Dünyadaki 500 başarılı üniversite içinde hiç bir devlet ve özel üniversitemizin olmadığı düşünülürse, gençlerimizim dünya ile boy ölçüşebilecek donanımı nasıl kazanacakları da muamma olarak karşımızda durmaktadır.

Eğitim sistemimizin dünya ile boy ölçüşebilecek kalitede, insan odaklı olarak düzenlenmesine ihtiyaç vardır. İnsanımızın yetenek, ilgi ve ihtiyaçlarına odaklanan eğitim sistemi; insanımızın ve toplumumuzun verimli, huzurlu, mutlu olmasını sağlayacaktır. Yetkililer eğitimde başarılı olmuş dünya ülkeleri ile eğitim sistemimizi mukayeseli olarak inceleyip insan kaynağımızı değerlendirecek kaliteli eğitim sistemini kurabilirler. Milletimiz ancak kaliteli eğitimle dünyadaki hak ettiği yere ulaşabilir. Unutmayalım “Eğitimdir ki bir milleti özgür ve şanlı yaşatır, ya da esaret ve sefalete terk eder.” Selam ve dua ile…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...