Pazartesi, 18 Aralık 2023 12:56

ADİL OL PAŞA ADİL!..

Geçen gün şehit olan Teğmen için taziyelerini iletmek için cenaze evine teşrif buyurmuşlar Yaşar Paşamız. Cenaze namazına da Devlet erkanı en üst katılımla icabet etmeye çalıştı. Eyvallah.

Biz de bu ordunun bir mensubu olarak, Teğmenimize Allahtan rahmet diliyoruz.

Da, Ey paşa efendi, Ey Devlet Erkanı niye aynı duyarlılığı bir Astsubay, bir Uzman çavuş, bir sözleşmeli er için göstermiyorsunuz?

Teğmenin ki can da diğerleri patlıcan mı?

Teğmenin ailesinin teselliye ihtiyacı varda, babasız, evlatsız, eşsiz kalan diğer ordu mensubu aile fertlerinin teselliye ihtiyacı yok mu? Niye bu ayrımcılık? Bari yaşarken yaptığınız ADALETSİZLİĞİ, vatanı ve milleti için hayatını feda eden Erden Generale kadar olan tüm rütbelere, tüm ordu mensublarına eşit davran. Birinin üst olması, onun üstün olduğunu göstermez. Birinin ast olduğu da, onun değersiz olduğunu göstermez. Bir insanın üstünlüğü, diğer insanlara karşı gösterdiği Adaleti, merhameti ve iyiliği ile ölçülür. Ancak siz bu vasıflardan uzaksınız maalesef. 

Yıllarca, BİZ BİR AİLEYİZ, BİZ ETLE TIRNAĞIZ, BİZ SİLAH ARKADAŞIYIZ! masallarınız edebiyattan öte geçemedi hiç. Çünkü, Konjonktürel sebepler nedeni ile, Orduda bir paşalar saltanatı kurdunuz. Aslan payı, kadayıfın kaymaklısı, her yerde, her şeyde VİP iltimaslar sizin ve aileniz içindi.

Sizler, kendinizden başka hiç kimseyi sevmediniz. Bu milleti jakoben bir anlayışla hiç sevmediniz. Siyasiler dahil herkesi ikinci sınıf gördünüz. İktidarın, devletin sahibi hep kendi hakkınız gördünüz. İktidarlara hep ayar vermeye çalıştınız. İhtiraslarınız gözlerinizi kör etti.

Utanmadan, Piriniz Darbeci Kenanın Darbeye zemin hazırlamak için ;"Solcuların karşısına sağcıları çıkardık!" dediği gibi sizlerde Fahişe Fadime Şahini mümin bir kadın gibi, Uyuşturucu taciri Ali Kalkancıyı da Tarikat şeyhi gibi lanse edip post modern darbelere zemin ve meze  yaptınız. Tank yürütüp muhtıralar verdiniz millete. Lav silahını eline alıp böğüre böğüre:" Bu bir soba borusu." dedi kiminiz. Ayak Oyunları, fırıldaklar,ezgahlar hiç bitmedi sizde. Medyaya, yargıya, siyasete, ticarete vb. her Alana sirayet ettiniz. Her şeye ayar vermeye çalıştınız. HERŞEYE. Sizler, Bu milletin, peygamber ocağının çocuğu değil, Dünyanın en büyük şeytanı olan ABD’nin her darbe sonrası: Bizim çocuklar başardı." dediği Emperyalistlerin çocuğu oldunuz hep. Tüm pisliklerinize de Kemalizm ve Laiklik kılıfını paravan ettiniz.

Sizin hasediniz, Ta Hv. Pilot, Mühendis Astsubay Vecihi Hürkuşun yaptığı uçağın üretimine engel olmakla başladı. Niçin? Çünkü O, Hv. PİLOT Mühendis bir Astsubaydı. Nato Avcı uçakları yarışmalarında ve çoğu alanda hep 1. geliyordu. Astsubayların sizleri yetiştiren Pilot hocanız olması içinizdeki "Biz ondan üstünüz! "şeytani duygularınızı uyandırdı, haset ettiniz. Hemen pilotluğu Astsubaylardan aldınız.

Bu yetti mi? Yetmedi.

1977 de Yarbaylara, Albaylara denk maaş alan bir KD. Bçşv. un maaşına göz diktiniz. İsteyen Devlet Erkanı o zaman ki devlet kayıtlarına bakabilir.

Şeyhiniz Darbeci Kenanın: "Bir Astsubay benim Teğmenim den fazla maaş alamaz." şeytani manifestosunu kendinize hedef tayin ettiniz hep.

Nihayet, darbelerle, muhtıralarla korkutup, pıstırdığınız iktidarlardan istediğiniz her şeyi, her iltiması aldınız.

Ne demişti Nurlu Süleyman:

"Askerler ne istedi ise verdim. "Ne güzel! Bir devletin Başbaşkanı böyle mi konuşur? Mevzu; ikbal ve makam olunca konuşuyor işte. Askerler dediğinin de Paşalar olduğunu unutmayalım. 

Hatta paşalardaki bu şımarıklık, bu fütursuzluk öyle bir noktaya geldi ki şu an bir partinin  başkanı, eski içişleri Bakanı bayana:

"Gelirsem seni süngüye oturturum." diyecek kadar özgüven patlaması yaşadı bu paşalar.

Ülkesine seçilecek Cumhurbaşkanının liyakatini bile sorgular oldular. Sözde mi, özde mi hadsizliğinde bulundu birçok siyonist aşığı paşalar. Kimileri ağlama duvarında poz vermekten çekinmedi, peygamber ocağının(!) paşaları. 

Sonra, görev tazminatı, temsil tazminatı, makam tazminatı, canım sıkıldı tazminatı, sırtım kaşındı tazminatı gibi uyduruk isimlerde tam 6 adet tazminat alarak bu gün, Bir Emekli Astsubayın maaşı , Emekli bir Albayın maaşının yarısı seviyesine düşürüldü. Ama yavaş yavaş sinsi bir şekilde. Tereyağından kıl çeker gibi. Bu durum, içlerine şeytan kaçmış, darbeci çanağı yalamış bu darbeci zihniyeti mutlu etmiş mıdır aceb? Etmiştir elbet. Aferin sizlere. Daha ne olsun? Bugün emekli bir Astsubayın maaşı Asgari ücrete yaklaşmıştır. Emekli temizlik işçisinden, Mezarlık işçisinden daha az alır vaziyete gelmiştir. GÖZÜNÜZ AYDIN paşalar. Gözünüz aydın!

Ha! çok az sayıda ehli namus, ehli vicdan, helal süt emmiş paşalardan: ASTSUBAYLARA HAKSIZLIK ETTİK. Diye emekli olduktan sonra Cılız da olsa, vicdanlarını teskin etmeye matuf ses çıkmıştır. Ancak bunların sesleri de darbeci çanağı yalamış, darbeci ruhlu paşaların gürültüsü arasında kaybolup gitmiştir. Sen görevde iken çıkarmadığın sesin, emekli olduktan sonra çıkarmanın ne ehemmiyeti ne kıymeti harbiyesi var PAŞA? Ne kıymeti var? 

Dostlar, alışverişte görsün, çıkışı mı? 

Dünyada, ücretler;

Kişinin eğitimi, liyakati, tecrübesi, ikame edilip edilememesi ile doğru orantılıdır. Tüm yönergelerini ABD den aldığınız Ordusuna gidin bir bakın. Bir Astsubay maaşının bir subaya yakın maaş aldığını görecek siniz. Hatta bir uzman çavuş, bir güverte subayı üsteğmenden fazla maaş aldığını görecek siniz. Olması gereken de budur çünkü. İsteyen araştırabilir.

Peki, burda mı kaldı bu darbeci paşaların istekleri, arzuları, ihtirasları ? Hayır.

Her şeyleri kendilerine yonttular. Askeri ceza, İç Hiz. kanunu, Astsubay kanunu. Lojmanlar, Orduevleri, Askeri kamplar. Vb.her şeyde, her yerde.

İyiki, Askeri yargı ve Askeri hastahaneler kaldırıldı da en azından oralardaki  iltimastan bir nebze olsun kurtulmuş olduk. Bu Orduda  Ya hak tesis edilmeli, ya da ADALETSİZLİĞİN, iltimasın hüküm sürdüğü, Orduevleri, Lojmanlar, Askeri kamplar dahil her şey  kaldırılmalıdır. 

Hamile Astsubay eşinin acil hastahaneye ulaşması için Helikopter kaldırmayan beş paralık paşayı, Helikopterle ailesini pikniğe götüren, Devletin tüm imkanlarını ailesine Ram eden yüz paralık paşaları bu millet hafızasına kazıdı merak etmeyin. HAFIZASINA KAZIDI. 

 

Sırtına basarak yükseldiğiniz Astsubaylardan utanmadan, kalkıp her başarıyı, her olumlu gelişmeyi kendinize yonttunuz. Her şeyde kendinizi ön plana çıkardınız yüzünüz kızarmadan. Her şeyde. 

Komutan önce astlarının refah ve mutluluğunu düşünür. Devletinin ve milletinin refah ve mutluluğunu düşünür. Cephede en önde gider, astlarını yüreklendirmek için. Siz şimdiye kadar böyle bir komutana şahit oldunuz mu hiç? Ben şahit olmadım şahsen. Önce kendi refahını, mutluluğunu, terfisini, makamını düşünen birinden komutan olmaz. OLAMAZ . Sizler üstümüz olabilir siniz. Ama sizler ne bizim, ne de bu milletin ASLA KOMUTANI olamaz sınız. ASLA!.. 

Daha önce bu zihniyetteki olan beş paralık bir paşa: "Doktorla Hemşire bir mi?" demişti. Yaşar Paşa da: "Çaycı ile Müdür bir mi?" demişti, bir röportajında. Astsubayları küçük görüp, kendilerini dev aynasında görmüştü, şeytani bir eda ile hatırlar sanız. 

Evet bir değil paşa, bir değil. Elbette, bir Hemşire doktorun işini yapamaz. Bir ameliyata giremez. Ama, Doktor bir hemşirenin işini yapabilir.

Bir Astsubay, bir subayın yaptığı işi en üst seviye ve başarıda görevini ifa edebilir. Ama, bir subay bir Astsubayın yaptığı her işi yapamaz. Bir uçağı, bir helikopteri faal edemezsiniz. Bir tankı, gemiyi, radarı faal edemezsiniz. Dolayısıyla uçağı, helikopteri uçuramazsınız.

Astsubaylar olmazsa, savaşı kaybedersiniz, SAVAŞI.

Bu sebeple, bu ordunun OMURGASI ASTSUBAYLARDIR.

Omurga felç olursa, kendini ordunun beyni olarak gören siz paşalar hiçbir halt edemez siniz. HİÇ BİR HALT !  Çünkü, bu ordunun ikame edilemez tek unsuru ASTSUBAYLARDIR. Bir pilot kadar, bir doktor kadar. 

ARTIK, Astsubaylara hak ettiği değeri verin. Analarının ak sütü gibi helal hak ettikleri maaşları, Tazminatları verin. Çağdışı kalmış, As. Ceza, İç. Hiz. K.nu adil ve objektif şekilde yeniden kaleme alın. Hak ettiği halde, hasedinizden ellerinden Aldığınız PİLOTLUK hakkını bu devletin geleceği ve bekası için onlara GERİ VERİN. Sonra, kalkıp da dışardan pilot teminine giderek ORDUMUZU, Devletimizi aciz durumuna düşürmeyin. Böyle bir vizyonsuzluk, böyle bir liyakatsizlik, böyle bir beceriksizlik olmaz. Şu geri kalmış; kast, statü sistemini kaldırın artık. Herkes, Erlikten ta Generalliğe kadar, sadece hak eden yükselmelidir. Aynı, Erlikten Gen. Kur. Bşk.lığına yükselen ABD eski Gen. Kur. Bşk. General Powel gibi. Ancak bu sistem sizlerin işinize gelmez değil mi? Biliriz. Çünkü, Saltanatınız çöker. Değil mi?

Lakin, bu ordunun, bu devletin bekası için bu sistemin gelmesi elzemdir. İnşallah bir gün bu feraset, basiret ve cesarete sahip devlet adamları gelir bu milletin başına. Da, Bu şeytani, jakoben, kast sistemini kökten kaldırır ve değiştirir inşaallah.

Elli yıldır yaptığınız haksızlığı, On yıllardır telafi etmek için; Hep Astsubayların özlük hakların da iyileştirme yapıyoruz. Astsubayların maaşlarında iyileştirme yapıyoruz, tazminatlar konusunda çalışmalarımız devam ediyor diye bizleri hep oyaladınız, masal anlattınız hem devlet, hem de Askeri Erkan olarak. Son günlerde yine bakıyoruz da aynı şarkıyı terennüm etmeye başladınız.

Bakalım, göreceğiz, ne kadar adil olduğunuzu. Çünkü, biz artık bu söylemlerinden, masallarınızdan bıktık. Yorulduk. Gına geldi. 

Son sözüm: ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR. Temelinde Adalet olmayan mülk bir gün yıkılır. Çünkü, ZULÜMLE ABAD OLUNMAZ!

Buradan bir çift sözüm de meslektaşlarıma, özellikle de muvazzaflara:

Hz. Ali’nin dediği gibi: Kim ki haksızlığa uğrar da, hakkını aramaz ise HAKKI İLE BİRLİKTE ŞEREFİNİ DE KAYBEDER.

Selam ve Saygılarımla...

Mesut Yücetürk

Mesut Yücetürk

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...