Cuma, 07 Ağustos 2009 13:48

Bir Kemal Gürüz vardı

ESKİ YÖK BAŞKANI PROF. DR. KEMAL GÜRÜZ

Suçlama: Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme. Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme.

İstenen ceza: 18,5 ile 35,5 yıl arasında hapis. ZAMAN

 

Bir Kemal Gürüz vardı

Son nefese kadar hiç kimseden ümid kesilemeyeceği için, kendisine o Mahkeme-i Kübra'dan önce hayatının ve işgal ettiği mevkilerdeki icraatının muhasebesini yaparak, tövbe-i istiğfar etmesini, hidayetini temenni ederiz.

·  PROF. DR. MUSTAFA NUTKU ÖĞRETİM ÜYESİ
İnsanlık tarihi boyunca bu dünyadan çok kişi gelmiş, geçmiş; bazıları iyilikleriyle bazıları da kötülükleriyle yâd edilmişlerdir. Kendi hesabımıza biz, bu dünyada, daha sonra iyiliklerimizle yâd edilecek şekilde yaşamağa çalışmalıyız. Bu dünya hiç kimseye kalmamıştır. Gelen, gider; giden gelmez. "Nereye gider, gittiği yerde neyle karşılaşır?" sorusunun cevabını hak dinler vermektedir. Buna da isteyen inanır, isteyen inanmaz; fakat inanmaması, ölüm sonrası âhiret alemlerinin varlığını ve bu dünyada yaptıklarına göre orada maruz kalacakları muameleyi onlar için ortadan kaldırmaz. Aksine, "fayda vermeyecek bir son pişmanlıkla" kendilerini ebedî bir zarara girmiş bulurlar.

Her gelen, gider

"Allah ve âhiret inancımıza göre, ebedî bir âhiret hayatının yanında, bu fani dünya hayatının ne kıymeti var ki..." diye düşünerek, bu dünyada doğru bildiğimizi yaşamaktan dolayı maruz kaldığımız haksızlıklara, zulümlere elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar karşı koymağa, mâni olmağa, sabretmeğe çalışır; gücümüzün, takatımızın üstündekileri de Allah'a (c.c.) havale ederiz. Hakiki bir tevekkül (Allah'ı vekil etme) de bunu icabettirir. Kemal Gürüz, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde doçent olarak bulunuyorken, sonradan lağvedilen özel bir kanunla, YÖK tarafından hem profesörlüğe hem de Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanlığına getirilmiş; altı ay sonra da 35 yaşlarındayken Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü yapılmıştı. 1987'de Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü boşalınca, İhsan Doğramacı'nın başkanlığındaki YÖK tarafından Hacettepe Üniversitesi Rektörülğü için ilk sırada teklif edilmiş; ancak o devrin Cumhurbaşkanı Kenan Evren kendisini çok genç ve tecrübesiz bularak, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne tayin etmemişti. O sırada Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde doçent kadrosunda bulunduğumdan, kendisinin Karadeniz Teknik Üniversitesi'ndeki rektörlük döneminden kesitleri ikinci defa YÖK Başkanlığına tayini yapılmadan önce (10 Ekim 1999'da) Akit Gazetesi'nde neşredilen bir röportajımda anlatmıştım. Süleyman Demirel, Kemal Gürüz'ü ikinci defa YÖK Başkanı olarak tayin etti. 5 Kasım 2003'te ise, tekrar YÖK Başkanı olamayacak şekilde devrini tamamlamış oluyor. Bütün gelecekler yakındır. O da geçti, gidiyor.

Mahkeme-i Kübra'ya kalmış görünüyor

Türk Yüksek öğretiminin başındaki 8 yıllık icraat döneminin hatasıyla sevabıyla muhakemesi ve hükmünün infazı, bu dünyada tamamlanıp bitmeyecek vüs'atte olduğundan, Mahkeme-i Kübra'ya kalacak gibi görünüyor. Zaten büyük davalar, büyük mahkemelerde görülür!

Mahkeme-i Kübra'ya kalmış görünen Kemal Gürüz davası hakkında bu safhada savcı veya hakim pozisyonlarına girmesek de olur. Dünyadaki mahkemelerle mukayese edersek, Kemal Gürüz'ün İlahî Mahkeme'deki davasının çok sayıda mağdur müdahili olacağı da kolayca söylenebilir.

Son nefese kadar ümit kesilmez

Son nefese kadar hiç kimseden ümid kesilemeyeceği için, kendisine o Mahkeme-i Kübra'dan önce hayatının ve işgal ettiği mevkilerdeki icraatının muhasebesini yaparak, tövbe-i istiğfar etmesini, hidayetini temenni ederiz. Kul hakkı olanlarla da, helalleşebilmesini... Bir hadis-i kudsîde: "Mü'minler, Allah'ın yeryüzündeki şahitleridir; sizin iyi dediğiniz Allah indinde de iyidir; sizin kötü dediğiniz Allah indinde de kötüdür" denilmektedir. Acaba, Allah'ın şahidi vasfındaki mü'minler, âhirette Mahkeme-i Kübra'da, şimdiye kadarki yaptıklarından tevbe istiğfar ile kendini affettirmeden giderse, Kemal Gürüz için ne diyebilirler? YÖK bütçesinden yıllarca burslarını ödeyerek öğrenciler gönderdiği içni, kendisine mukabil bir jestte bulunan Winconsin Üniversitesi'nin daveti, acaba ona gerçek manada itibar ve fayda sağlayabilir mi? Din Görevlileri Derneği'nin, dine ve din görevlilerine karşı çok açık ve düşmanca tavırları sebebiyle, cenazesini yıkamamak kararı alıdğı 2 Kemal'den biri olması, kemal Gürüz için çok dehşet verici bir hal değil midir? Biz tekrar, "Son nefese kadar ümit kesilmez" di-yerek, kendisi ve kendisi gibi olanlar için, hidayet temennisinde bulunalım...


(11 Ekim 2003, Yeni Şafak Gazetesi, Düşünce Günlüğü sayfası

Prof.Dr. Mustafa Nutku

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...