Çarşamba, 17 Mart 2010 12:23

KÜÇÜK BİR "HAMSİNAME"

KÜÇÜK BİR "HAMSİNAME"


 Mart ayının ortasını geçtik, sonuna doğru gidiyoruz.
Hamsi de, sofralarımıza veda etmeğe hazırlanıyor. Hamsi hakkında
şimdiye kadar çok şey söylenmiş ve yazılmıştır. "Hamsiname" bile
vardır. Hamsi, Karadeniz'in insan hayatıyla kaynaşmış balığıdır.
Marmara'da da bulunur. Sürüler halinde yaşar ve 20 cm'e kadar büyür.
Ocak-Mart aylarında beslenmek için sahillere yaklaşır ve bol av verir.
Gündüzleri 30-40 m derinliklerde, geceleri de su yüzeyinin
yakınlarında dolaşır. Bir yaşından itibaren olgunluğa erişip, 18-20
derece sıcaklıktaki 25-60 m derinlikteki az tuzlu sularda üreyip,
yaklaşık 40 bin yumurta döker. Avlanma mevsiminde tazesi ve ayrıca
tuzlanarak saklanıp, yılın her mevsiminde yenilebilir. Etinin
lezzetliliği ile birlikte,  kılçığı da dahil harika bir gıda ve buna
rağmen ucuz oluşuyla, bu nimeti verenin Rezzak ismini ve O'na şükür
borcumuzu düşündürmelidir. Eskiden, şimdiki gibi yemekli hac
organizasyonları yoktu. Karadenizlilerden, hacca giderken büyük bir
hamsili ekmek yaptırıp onu hac seferi boyunca kendine azık olması için
götürene çok rastlanırdı. Karadenizli, hamsiden çok çeşitli yemekler
yapar ve severek yer.
Bir Karadenizli, hamsiden her çeşit yemek yapılabileceğini
söyleyince, bunu çok iddialı bulan muhatabı: "- Peki, say bakalım;
hangi yemekler yapılabilir?" diye sormuş. Karadenizli: "- Tatlısı.."
diye saymağa başlayınca, muhatabı eliyle susmasını işaret edip; "-
Tamam.. Hamsinin tatlısı da oluyorsa, başka yemek saymana lüzum yok.."
demiş.
Hamsiyle ilgili, bundan başka çok fıkra vardır. Hamsinin bol olup
olmaması da, kış mevsimlerinde Karadenizlilerin alâka ve konuşma
mevzularından birini teşkil eder. Hatta, bu türkülerine bile yansır.
Karadenizli bir gelinin ağzından meşhur: "Hamsi koydum tavaya,
başladı oynamaya; müjdeleyin hamsi bolmuş bizim kaynanaya" bu
türkülerden biridir. Hamsinin o sezon bol oluşu Karadenizli gelini
öyle sevindiriyor ki, bunu kaynanasına bile müjdelemek istiyor.
Türkiye'de et fiyatlarının fevkalade arttığı son aylarda, acaba
hamsinin gıda değeri ve fiyatıyla diğer etlerin karşılaştırmasını
gereği gibi yapabildik ve onun bize nimet olarak verilişinin kıymetini
bildik mi? İnsanları rızka ve gıda almağa muhtaç olarak yaratan Allah
(c.c.), mutlak adalet sahibi olduğundan, bütün insanların dünyadaki
zarurî rızkını da taahhüt altına almıştır. Son aylarda, büyükbaş ve
küçükbaş hayvanların et fiyatlarının  onda birine kadar ucuza
satıldığı zamanlar olması yanında, hamsinin buna mukabil ete göre daha
yüksek gıda değerinde oluşu, bu mevzuda inandırıcı bir misal olarak
verilebilir.
Hamsi, kişisel gelişim ve  başarı derslerinde bile, ilgi çekmek için
malzeme yapılmağa çalışılmıştır:
Hoca, tahtaya kocaman bir H-A-M-S-İ yazıp başlamış anlatmaya:

H-Hedef: Bir insanda hedef yoksa, başarı beklenemez.
                Tek başına hedef de kâfi değildir.

A-Azim: Hedefin işe yaraması için, azim gerekir.
                          Ama sadece azim de, kuru bir hayal gibidir.

M-Mücadele: Azmin etkili olabilmesi için,
                       donanımlı olmak ve mücadele etmek gerekir.

S-Sebat: Donanımlı olmanın ve mücadele etmenin boşa çıkmaması için,
               sabır ve sebat lâzımdır.

İ-İstikrar: Bütün bunların varlığı, istikrar anlamına gelir ki;
                             istikrar olmadan, başarı da olmaz.
                                                                                           (M.NUTKU)

Son Düzenlenme Perşembe, 18 Mart 2010 12:24
Prof.Dr. Mustafa Nutku

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...