KANIM B RH POZİTİF
Bugün gazetesinin “İŞTE İHANET” manşetli haberinden öğreniyoruz,
2007 yılının Ekim ayında bir pilot üsteğmen, bir pilot yarbayı telefonla arıyor.
Sinirli bir şekilde, “çok zayiat veriyoruz” diye bağırarak, “ya Heron’ları düşürün, ya koordinatlarını değiştirin” diyor.
Yarbay da “tamam bakarız” diye cevap veriyor.
Yine haberden öğreniyoruz.
Konuşmayı tespit eden MİT, Başbakanlık’ı, Genelkurmay Başkanlığı’nı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı haberdar etmiş.
2007’de bir soruşturma açılmış, üsteğmen bir gün nezarette tutulmuş, sonra da serbest bırakılmış.
Şimdiki Genelkurmay başkanı o zaman Kara Kuvvetleri komutanı.
Yani haberdar konudan.
O zaman konu ile ilgili ne yapmış bilmiyoruz.
Çünkü; konuşmadı bu konuda.
Bu ihanet olayından 10 ay sonra 2008 Ağustosunda Genelkurmay Başkanı olmuş.
Tüm TSK nın Komutanı, Hava Kuvvetlerinin de komutanı.
Peki ne yaptı acaba konu ile ilgili
Bunu da bilmiyoruz hala konuşmadı.
Bugün Gazetesi ihaneti gündeme getirdi.
Bakalım Komutan ne yapacak? Konuşacak mı?
Yoksa bir şey yapmayacak mı?
Unutulmasını, gündemden düşmesini mi bekleyecek?
Zira kaç gündür bekliyoruz.
Konuşmuyor çıt çıkmıyor kendisinden.
Oysa o hep konuşurdu.
Ne hikmetse bu konuda konuşmuyor.
Millet olarak bekliyoruz konuşmasını.
O konuşmuyor.
Terörle mücadele neden bitmiyor?
Bitmiyor, çünki terörle mücadele eden Askerin arasına hainler sızmış.
Kurt gövdeye girmiş.
Pek yeni değil bu durum.
90 lı yıllarda Sayın Orakoğlu Emniyet istihbarat daire başkanı iken bazı Askerlerin PKK ile işbirliğini belgelediğini ve ilgililere bildirdiğini “İhanet Çemberi” kitabında yazdı.
O zaman Sayın Orakoğlu ödüllendirileceği yerde görevden alındı.Ne garip.
Yıllar geçmiş değişen bir şey olmamış.
Hainler hala TSK içinde barınıyor.
Haklarında dava açılanlar da mahkemeden kaçıyor.
Kendine güvenen ve şaibelerden aklanmak isteyenler için mahkeme fırsattır, fırsat.
TSK de namaz kılıyorlar, hanımları başörtüsü takıyorlar diye binlerce subay astsubay Yüksek Askeri Şura kararı ile ordudan tasfiye edildi.
Bu fırsat onlara verilmedi.
Yargılanmadılar, yargıya müracaat etme hakları da yoktu.
Tasfiye gerekçeleri “DİSİPLİNSİZLİK”, “İRTİCA”
Evet Namaz kılarlardı.
Ama komutanları onlara hiç savunma vermedi.
“Namaz kıldığın için görev ihmale uğradı” diye.
ama takdir verdi komutanları “görevini üstün gayretle yaptın” diye.
Evet onlar DİSİPLİNLİYDİLER.
Genelde hanımları tesettüre riayet ederdi.
O hanımlar asker değildi ki kep taksın, bere taksın.
Başörtü takmak irtica değil, Allah’ın emriydi o emre uydular.
Milletin kendisi ve değerleri ile barışık bu memleket sevdalıları,
Suçsuzdu, şaibe yoktu haklarında.
Ne yazık ki Şubatın soğuk rüzgarları ile tasfiye edildiler.
Yargılanmadılar, yargıya müracaat etme hakları da yoktu.
Zulme uğradılar, yargılanma fırsatı verilmeden suçlu muamelesi gördüler.
Ne yaman çelişki, kimi yargılanmaktan kaçar, kimi beni yargılayın diye çığlık atar.
Kimi de “Yağı alınmış ayrana döner.”
“Çok zayiat veriyoruz” “ya Heron’ları düşürün, ya koordinatlarını değiştirin”
Balyoz , Sarıkız, Ayışığı, Kafes ve diğerleri
Ne beklenebilir ki, başka
Konuş başkanım konuş
Beyinlerimiz zonkluyor,
Millet anlamakta zorluk çekiyor
Konuş anlat bize
Bu hainlikler doğru mu?
Doğru ise bu hainlere ne işlem yapılıyor?
Konuş General konuş, şimdi konuşma zamanı.
Hukuk adına Hak adına konuş.
TSK isterse terörü bir gecede bitirir de.
Bitirmiştir de ve anlat;
Hani PKK’nın hedefi 1992 nevruzunda halk ayaklanması ile ülkeyi bölmekti.
O yıl Kara Kuvvetlerinden Jandarma Genel Komutanlığına 2 J.Komando Taburu 13 J.Komando Bölüğü kuruldu. Kara Kuvvetlerinden jandarmaya atanan personel kurslara alındı. Bu kurslarda personele halkla iyi diyalog kurması için Ayet, Hadis öğretildi ve Cuma namazına gitmeleri, açıkta içki içmemeleri tavsiye edildi.
Sonra ne oldu da Ayet,Hadis okuyanlar, içki içmeyenler, namaz kılanlar tasfiye edildi.
Söz bitmesin bunları anlat bize
Milletin değerleri ile barışık olanların haksız yere tasfiye edildiğini millet biliyor artık.
Sen içerdeki bir kısım hainlere ne işlem yapıldığını anlat bize. 17 Temmuz 2010
Nurettin YAVUZ