MİLLET REFERANDUMDA DARBECİ DAMARIN BİR DAYANAĞINI DAHA KIRDI
Tarih 11 Eylül 1980 Endüstri Meslek Lisesini yeni bitirmişim idealleri olan bir gencim. Birkaç arkadaşımla Ankara’dayım. Saat 23 geçiyor Çorum’a son otobüs 24 de. Arkadaşlarla Çoruma dönme konusunu ikiye ayrılıyoruz bir gurup son otobüsle dönelim derken diğer gurup kalalım hava güzel geceyi Gençlik Parkında geçirir yarın akşama döneriz diyor. Benimde aralarında olduğum birinci gurubun görüşü ağır basıyor Çoruma giden son otobüse biniyoruz. Oldum olası otobüste uyuyamam, Sabah saat 03:00’ü geçerken otobüs Çorum’a giriyordu, Çorum’un girişinde bulunan Karayolları Şube Şefliği’ne yakın yolun her iki yakasında birer Tank çekildiğini gördüm. Bir gariplik vardı. Uyuyan arkadaşları uyandırıp onlara da gösterdim. Çorum da Tank birliği yoktu bu tankların burada olması garipti. Arkadaşlarda şaşırdılar. Otobüs garaja geldi, garajda birçok asker vardı, Otobüsten inince Askerler hemen evlerimize gitmemizi darbe olduğunu ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini söyledi.
O zaman garaj Çorum Endüstri Meslek Lisesinin karşısında idi şimdi orada telekomun binası var. Eve gidene kadar 3 yerde asker beni durdurdu bu saatte dışarıda ne işin var diye sordu. Ankara’dan son otobüsle geldiğimi söyledim. Allahtan evimiz garaja yakın Sigorta Hastanesinin yanındaydı. Eve vardığımda babamı uyandırıp Televizyonu açtık. Darbe olmuş Hasan MUTLUCAN’a güneş doğmuştu.
Tarih 11 Eylül 2010 TSK dan kendi isteği ile emekli olan Kıdemli Başçavuşum ailemle Ankara’dayım. 12 Eylülde yapılacak referandumda oy kullanmak için saat 14:00 de yaşadığım şehir İstanbula yola çıkıyorum. Yolda çocuklarıma kaderi ilahi 30 yıl önce de bu günde Ankara’dan yola çıktım diyerek yukarda özetlediğim darbenin ilk gününü, Darbecilerin önce bizi sağ sol, Alevi Sünni diye birbirimize kırdırıp sonra size huzur getiriyoruz diye darbe yaptıklarını, yapılan darbenin Ülkemize nelere mal olduğunu, kutsadığımız devlet ve askerlerin 12 Eylül darbesinde cezaevlerinde ülkücü arkadaşlarıma reva gördüklerini, böylece gözümüzün açıldığını, aldığımız dersleri anlattım.
Bu gün 12 Eylül 2010 referandum yapıldı. Sonuç %58 Evet %42 Hayır çıktı. Tüm kanallarda siyasiler, akademisyenler, aydınlar ve gazeteciler sonuçları yorumlanıyor.
Biz ASDER olarak devamlı söylüyoruz darbenin üç dayanağı var. Hukuki dayanak, kadrolaşma ve istikrarsızlık. Bu üçü bir araya gelince darbe oluyor. Yapılan her darbe ile de Milli iradenin devletin kurumları üzerindeki etkisi törpüleniyor.
Millet olarak gördük ülkede ki istikrar Balyoz, Ayışığı, Eldiven vb tüm darbe planlarını engellemede büyük rol oynamış.
1987 den bu tarafa yargılanmadan yargıya müracaat etmeden hukuktan kaçırılarak 1687 Subay Astsubay YAŞ kararları ile TSK dan ihraç edildi. HSYK ve Anayasa Mahkemesi Üyelerinin konuşmaları internette düştü, gelişen iletişim vasıtası sayesinde Millet Devletin kurumlarında kendi değerlerine ters kadrolaşmanın farkına vardı. 12 Eylül 2010 da Millet %58 evet diyerek devletin kurumlarında Milletin değerlerine ters kadrolaşmalara tepkisini gösterdi. Darbelerin dayanağından birini daha ortadan kaldırmaya yönelik adım attı.
Geriye halen Anayasa ve kanunlarda bulunan ve darbeye zemin oluşturan maddelerin kaldırılması kaldı. Bunun için bireyi devlete karşı koruyan, detaylara girmeyen ilkelerde uzlaşılan sivil bir Anayasa yapılmalı ve darbe Anayasası tarihin tozlu raflarına kaldırılmalı ki bir daha memleketimde darbeler yaşanmasın. Kimse darbeye heveslenmesin.
Yine Milletin Sağduyusu Kazandı. Zira Milletin çoğunluğu yanlışta birleşmez, Tüm vatandaşlarımıza referandum sonuçları hayırlı olsun. Tarih sahnesinde Bahar geliyor, kır çiçekleri toplamaya hazırlanalım sevdiklerimize götürmek için.12.09.2010
Nurettin YAVUZ
