Çarşamba, 27 Temmuz 2011 09:57

Zulme rıza zulümdür

Norveç’te insanın kanını donduran büyük bir katliam yaşandı. Materyalist felsefe ile yetişen bir cani, önce bomba ile sonra da gelişmiş silahlar ile pırasa doğrar gibi insan doğradı. Norveç'teki korkunç saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin sayısının 76 kişi olduğu açıklandı. Daha önce 93 olarak bildirilen ölümlerle ilgili yapılan yeni açıklamaya göre Utoya Adası'nda 68, bombalı saldırıda ise 8 kişinin öldüğü basın organlarına yansıdı.

Bu arada üzerinde durulmayan bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum. Ne tesadüf ki; Adadaki gençlik kampını bir gün önce Dışişleri Bakanı ziyaret etmiş. “İsrail'e boykot” çağrısı yapan gençler, bakandan Filistin'in devlet olarak tanınmasını istemiş. Belli ki bu durum yıllardır vahşice adam öldüren fakat medyadaki gücü nedeniyle eleştirilemeyen İsrail’in hoşuna gitmemiş.

Kainatta hiçbir tesadüfe, tesadüf edilmemiştir. Her işin bir hikmeti vardır. Önemli olan olayların zahirde görünen şekliyle değil; içyüzünü görebilmektir. Bu küçük ayrıntının da tesadüf olacağına asla inanmıyorum. İşin içinde bilinmeyen daha çok hususlar var. Hazır yeri gelmişken ifade etmeye çalışalım.

Kitlesel ölüme yol açan terör örgütleri ki buna El-Kaide’de dahildir, başta Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve İsrailli MOSSAD teşkilatlarının etkisi altındadırlar. Közünü kırpmadan insan öldüren bu örgüt mensubu caniler, çeşitli bilinçaltı yöntemleri kullanarak intihar bombacıları ve katilleri yetiştirmekte, bu sayede mensup olduğu ülkelerin siyasi amaçlarına hizmet etmektedirler.

Hatırlayın bakalım Norveç teki olaydan birkaç gün önce İranlı bir nükleer bilim uzmanı kapısının önünde öldürüldü. Başta insan hakları örgütleri olmak üzere hiç kimseden çıt çıkmadı. Fakat Norveç’te önce bombalı ve hemen sonrasında da bilgisayar oyunlarında olduğu gibi 76 gencin öldürülmesi ile dünyada yer yerinden oynadı. Hatta bir kısım  insanın aklını başına getirdi.

Norveç'in art arda saldırılarla sarsılmasından sonra CIA ve Mossad’ın dümen suyunda olan Batı'daki önde gelen basın-yayın organları, yaptıkları İslam karşıtı haberlerle, fena halde faka bastılar. Var olup olmadığı belli bile olmayan bir “İslamcı” terör örgütü olayın faili gibi gösterildi. Ancak zanlı Norveçli bir Müslüman karşıtı sapık çıkınca, yıllarca beyin yıkayan örgütlerin İslamiyet düşmanlığı ortaya çıktı. Adeta suçüstü yakalandılar.

Mesela New York Times gazetesi, patlamayı Irak merkezli Ensar el Cihad el Alemi örgütünün üstlendiğini öne sürdü. Gazetenin haberine göre bu bilgi, Johns Hopkins Üniversitesi öğretim görevlisi ve terör çalışmaları yapan CNA araştırma enstitüsü analisti Will Mc Cants'e dayandırıldı.

Mc Cants daha önce de ABD Dışişleri Bakanlığı için terörle mücadele danışmanı olarak görev yapmıştı. New York Times'ın haberi, dolduruşa getirildikleri anlaşılınca bir süre sonra güncellendi ve Ensar el Cihad el Alemi diye bir örgütün adının daha önce duyulmadığı, hatta var olmama ihtimalinin bile söz konusu olduğu ifade edildi.

Diğer basın-yayın organları da aynı tuzağa düşmüştü. Gizli istihbarat örgütlerine uşaklık eden birçok Batılı medya kuruluşu “mal bulmuş mağribi yoksulu” gibi olayın üstüne atladı ve Müslümanları suçlu ilan etti. Ne zaman ki saldırganın Müslüman karşıtı çıkması, İslam'ın terörle anılmasına yeni bir bahanenin ortaya çıkmasını da önlenmiş oldu.

Bu vahşi olaydan daha çıkarılacak çok ders var. Lakin önemli olduğunu düşündüğüm bir tanesini  söylemek istiyorum.

Kuran’da “men gatele nefsen biğayrı nefsi...” ilaahir ayetinde masum bir insanı öldürmenin bütün insanları öldürmekle eşdeğer olduğu mealen ifade edilmiştir.  Yani İranlı bir bilim adamıyla 76 masum gencin öldürülmesi arasında suç olarak fark yoktur. Her iki olayda da katil veya katiller dinimize göre en büyük suçlardan biri olan “katl” günahını işlemişlerdir. Kebair adı verilen bu büyük suç ve günahları işleyenler adı veya dini ne olursa olsun beraberce lanetlenmeli ve karşılarında sağlam bir şekilde durmak gereklidir.

Efendim o, şu ülkeye hizmet ediyor bu ise şu dine mensup diye mazeret arayarak insan öldüren teröristlerin vahşetlerine kılıf sokanlar bilsinler ki “zulme rıza zulümdür”. İslamiyet’in asla kabul edemeyeceği büyük bir cinayet işlenmiştir.

Son söz olarak şunu ifade etmek isterim ki; Medenilere karşı mücadele ikna ile olur. Yani günümüz insanına cebir ve zorbalıkla hiçbir şeyi kabul ettiremezsiniz. Düşüncelerinizi güzel bir şekilde ifade ederek anlatmaktan başka çareniz yoktur. Aksi takdirde tüm dünyanın hatta bizlere nezaret eden meleklerin dahi lanetine maruz kalırsınız, vesselam…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki Vehbi Kara Horasanlı Cuma, 05 Ağustos 2011 02:29 yazan Vehbi Kara Horasanlı

    Yorumcu İbrahim Bakır Bey;
    Elbette yazım subjektif ve özeldir aynı zamanda kendi görüşümü yansıtıyorum. Başkasından devşirmedim.
    Lakin insanlığı yanıltmak maksadı ile yazdığımı söylemeniz beni şaşırttı. Peki, niçin yanıltayım? Bunun bana ve okuyucularıma ne faydası olacak. Demagoji yani cerbeze yaptığımı söylüyorsunuz insaf yahu! Rabbim herşeyi biliyor zira bize şah damarımızdan daha yakındır.
    Şunu anlayamadığım için bağışlayın lütfen bu yazımda Norveçli Caniyi savunuyormuşum gibi bir ifade var. Atgözlüğüyle ve yanıltmak maksadıyla yapmışım.
    Sakın başka bir yazının yorumu olmasın bu yorum. Olur ya başkasına yazarken yanlışlıkla benim yazıma göndermiş olabilirsiniz. Lütfen yazıyı bir daha okuyun.
    Bu arada eleştiriniz için teşekkür ederim. olumlu yada olumsuz eleştiriler yazarları daima etkiler ve şevkini arttırır. sayenizde daha güzel yazılar yazmak için şevkim arttı.

    Raporla
  • Yorum Linki İbrahim Bakır Cumartesi, 30 Temmuz 2011 08:47 yazan İbrahim Bakır

    Yazarın ,İnsanlığı yanıltmaya yönelik subjektif,kendi özel görüşünü okudum. Üzüldüm; zira,caniyi anlatırken "Materyalist felsefeyle yetişen" diyor.Ayrıca, ayetlerden söz ederken "İnsan öldürmenin dinen men edildiğini,söylüyor. Burada öncelikle belirteym;cani Materyalist felsefeyle yetişmemiş,aksine koyu dini felsefeyle yetişmiş olup, İslam ve Türklere karşı kin doludur.Ayrıca, o kadar dindardır ki, eğlenen masum insanları ibadet etmedikleri için katletmeyi kendisinde hak görmektedir. Aynen, İslamiyet adına katliyam yapan taliban vs. teröristler gibi. Ne yazık ki, islam adına katliyam yapmanın yeri İslamiyette olmadığı gibi, diğer dinlerde de yoktur. Konuyu ATGÖZLÜĞÜYLE "Materyalist Felsefe" demogojisiyle yanıltmakta en azından günahtır.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...