Çarşamba, 01 Şubat 2012 08:45

OYAK gerçekten bir yardımlaşma kurumu mudur?

OYAK, demokratik bir ülkede olmaması gereken ve askeri vesayetin devamını sağlayan bir kuruluş olduğu bir çok kişi tarafından iddia edilmektedir.  Adı her ne kadar Ordu Yardımlaşma Kurumu olmasına rağmen silahlı kuvvetler mensuplarının ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı bizzat üyeleri tarafından dile getirilmektedir.

Artan şikâyetler üzerine nihayet Meclis OYAK Komisyonu talebi ile Sayıştay ve hazine müfettişleri kurumda hem mali hem de idari inceleme yapmak zorunda kaldı. Meclis Dilekçe Komisyonu iddiaları mercek altına alarak kurulduğu günden bu güne kadar yani 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra 51 yıldır denetlenemeyen OYAK’ı araştırmaya başladı. Yakında raporlarını açıklayacak.

Alt komisyon başkanı Milletvekili İsmail Aydın, şikâyetçileri dinledikten sonra “Gördüğüm eksiklik kişinin ödediği prim esasına göre değil de rütbe esasına göre prim dağıtıldığı. Çok bariz uçurum görüyorum. OYAK bugüne kadar vergi vermediği gibi denetlenemiyor da. Bu sorunlar tamamen 1960 İhtilali kanunu ürünü. 1961’den çıkarılan OYAK kanunu anti demokratik unsurlar içeriyor” diyerek kamuoyunda bilinen başlıca yanlış anlamalara da değindi.

“OYAK’ın 60 küsur iştiraki var. Bu şirketler Ticaret Kanunu’na göre denetleniyor. OYAK kurumunun üst yapış, kendisi denetlenmiyor. Yurtdışı iştirakleri olan holdingleşmiş devasa bir yapıyı denetlemek kolay değil. İşin temelinde OYAK kanunu var. Sıkıntı oradan kaynaklanıyor. OYAK sürekli olarak şunu savunuyor;  KDV veriyoruz, şunu bunu veriyoruz, ona göre denetleniyoruz. Ama OYAK kurumunun kendisi kanun gereği vergiden muaf. Kendi iç denetimlerini denetimden sayıyorlar” diyerek açıklamada bulundu. Komisyona ulaşan OYAK’la ilgili şikâyetler şu şekilde sıralanıyor:

1. OYAK üyelerine kesintileri ile orantılı adil ödeme yapılmıyor. OYAK, namuslu askerlerden zorunlu olarak kestiği parasını çarçur etmekte, geliştirdiği akıl almaz yöntemlerle gelirlerini adil olmayan bir şekilde dağıtmaktadır.

2. Piyasa işlemleri ile (borsa, takas, kredi vs.)iştirakçiler zarara uğratılmaktadır. OYAK, çalışanların kendi ifadesi ile kepçe ile alıp kaşık ile dağıtmaktadır. Maaşlarının % 10’unu alıp emekli olunca düşük tutarlar ile geri ödemektedir. Eğer gerçekten ordu yardımlaşma müessesesi olsaydı hiç olmaz ise kestiği tutarlar oranında geri iade ederdi.

3. Astsubaylar, OYAK yönetiminde yeterince temsil edilmemektedir. OYAK, iştirakçilerinin çoğu astsubay olmasına rağmen adeta bu büyük kesimi görmezden gelmektedir. Yönetimde temsil adaletsizliği yetmiyormuş gibi bir de gelir dağıtımında büyük haksızlık yapmaktadır.

4. Generallerin kızları ve damatları gibi akrabaları işe alınarak, piyasadan yüksek ücretlerle çalıştırılmaktadır.

5. OYAK, darbe yapmak isteyen çeteci askerlerin yuvalandığı, beslendiği, kanun ve sınır tanımayan bir yönetim anlayışına sahiptir. Danıştay saldırısının yapıldığı gün ve öncesinde saldırganın kimliğinin gizlenmesi ve daha nice fenalıkların örtülmesi maksadıyla deliller karartılmış ve bu kurumda çalışan 7 kişi tutuklanmıştır. OYAK iştirakleri, çetecilerle ve organize suç örgütleri ile işbirliği yapmaktadır.

6. OYAK, haksız yere yedek subayların maaşını kesmekte, karşılığında hiçbir para iade etmeden iştirakçisinin ilişiğini kesmektedir. Bu durum modern bir gasp şeklidir. Göz göre göre haksızlık yapılmaktadır.

7. OYAK, adı gibi yardımlaşma kurumu değildir. Yönetiminde kesinti yapılan askerler adaletli bir biçimde temsil edilmemektedir. Emekli olan ve halen görev yapan iştirakçilerin % 95’i bu kurumdan ve yönetiminden memnun değildir. Sadece çok küçük ayrıcalıklı bir kesim mevcut durumdan memnundur zira haksız kazanç temin etmektedirler.

8. Devletin bu kurumu tasfiye ederek derhal iştirakçilerine iade etmesi gereklidir. Aksi takdirde haksız kazanç meşrulaştırmış, darbecilere fırsat vermiş, demokrasinin ayaklar altına alınmasına destek olunmuş ve uluorta insanların gözü önünde yapılan gasp eylemine göz yummak suçu işlenmiş olur.

Elbette iddialar bu kadarla sınırlı değil daha birçok usulsüzlük ve haksızlık var. Bunları yazmak için yerimiz yetmez. Fakat örnek olması bakımından kendi yaşadığım bir haksızlığı gözler önüne sermek istiyorum. Belki bu sayede denetim yapacak uzmanları n gözü açılır ve yapılan adaletsizlikleri görüp çare bulmaya çalışırlar.

Ben de OYAK’tan emekli geliri alıyorum. Tamı tamına 11 TL. Yazı ile yazayım “on bir Türk lirası”. Üç ayda bir 30 küsur lira veriyorlar. Hâlbuki bir generale emekli olduğunda 600 milyon lira ikramiye verildiğini duyunca bu ne biçim bir dağıtım anlamakta güçlük çekiyorum, vesselam…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki hulusi.semerci Çarşamba, 01 Şubat 2012 09:21 yazan hulusi.semerci

    vehbi horasanlı abi nin çok önemli bir konuya daha el attığını,
    bu konuyla ilgili can alıcı bir yazı yazdığını,herzamanki gibi tam isabet ettiğini sevinç ve gururla müşahde ediyorum.
    allah ondan razı olsun onun gibi açık sözlü ve cesur abilerimize çok ihtiyacımız var.oyak bu ülkenin sırtında büyük bir kanbur olarak 50 yıldır devam etmektedir.Derhal fes edilmeli ve iştirak gelirleri personele dağıtılmalıdır.
    Vehbi Abi,Oyak Bank ile ilgili nasıl bir dümen çevrilerek Oyak Bank hikeyesine de bir el atarsa halkın bilgilenmesi açısından çok faydalı olacağı kanaatini taşıyorum,saygılar sunuyorum.selam ve dua ile yaş zede hulusi

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...