Salı, 10 Ocak 2012 08:57

Mısır Mektebi Mülkiyeden mezun oluyor

Mısır ve Türkiye’nin öncülüğünde Filistin’in iki büyük gurubu arasında nihayet barış ve kardeşlik rüzgarları esiyor. Müslüman Kardeşler örgütünün Filistin temsilcisi olan Hamas, El-Fetih Örgütü’ne katılma kararı aldı. 
Halbuki Filistin’in en güçlü iki örgütünün ayrılması için ne kadar çok çaba sarf edilmişti. Lakin ABD ve Batılı ülkelerin hesapları “Arap baharı” adı verilen uyanış ve özgürlük hareketleri karşısında zirü zeber oldu.
Tunus’ta işsiz bir gencin protestosu ile başlayan bu hareket kısa zamanda Mısır, Libya, Suriye ve Yemen’e ulaştı. ABD ve Batı dünyası, yıllardır semirttikleri Mübarek, Zeynel Bin Ali ve Kaddafi gibi acımasız diktatörlüklerin yıkılacağını anlayınca hemen taraf değiştirdi. Araplara şirin görünmek için “demokrasi ve insan hakları savunucusu” postuna büründüler. Zira menfaatleri de bunu gerektiriyordu.
Suriye henüz Esad rejiminden kurtulamadı lakin inkıtaları oynuyor. Yakında Araplar bir zalimden daha kurtulacaklar. Diğerleri ise yolda. Batıdan itibaren sayacak olursak, Fas, Cezayir, Ürdün, Suudi Arabistan, Körfez Krallıkları bir bir yıkılacak. Merak etmeyin, Türk cumhuriyetleri ve İran’da bu uyanış ve özgürlük hareketinden nasibini alacak. Bütün dünyaya terakki dünyası olsun da Müslümanlara tedenni yani alçalış, gerileme olsun, mümkün mü? Eğer kıyamet kopmaz ise bunu göreceğiz, İnşaallah.
Bundan tam 100 yıl önce Bediüzzaman, bütün bu olayları görmüş.1910 Yılında Tiflis’e gelmiş. Şeyh Sanan tepesine çıkmış dikkatle etrafı seyrederken bir Rus yanına gelir ve sorar:
-Niye böyle dikkat ediyorsun.
-Medresemin planını yapıyorum.
- Nerelisin.
-Bitlisliyim.
-Bu Tiflis’tir.
-Bitlis, Tiflis; birbirinin kardeşidir.
-Ne demek?
-Asya’da alem-i İslam’da üç nur, bir biri arkası sıra inkişafa başlıyor, sizde birbiri üstünde üç zulmet (karanlık) inkişafa başlayacaktır. Şu perde-i müstebidane (baskıcı hükümetler) yırtılacak, takallüs edecek (kasılıp büzülecek), ben de gelip burada medresemi yapacağım.
- Heyhat! Şaşarım senin ümidine.
-Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı (gündüzü) vardır.
- İslam parça parça olmuş.
-Tahsile gitmişler. İşte Hindistan, İslam’ın müstaid bir veledidir; İngiliz mekteb-i idadisinde (Lisesinde)çalışıyor. Mısır, İslam’ın zeki bir mahdumudur; İngiliz Mekteb-i Mülkiyesinden  (Siyasal Bilgiler Okulundan) ders alıyor. Kafkas ve Türkistan, İslam’ın iki bahadır oğullarıdır. Rus mekteb-i harbiyesinde (harp okulunda) talim alıyor. Yahu, şu asilzade evlat, şehadetnamelerini (diplomalarını) aldıktan sonra, her biri bir kıta başına geçecek, muhteşem adil pederleri olan İslamiyet'in bayrağını, afak-ı kemalatta  (kemal ufkunda) temevvüç ettirmekle (dalgalandırmakla), kader-i ezelinin nazarında feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilan edecektir.
Evet, her kışın baharı gelecek derken cennet asa bir bahardan bahseden Bediüzzaman, tam da günümüze işaret ediyor. Pakistan’ın Asya’nın, Mısır’ın Afrika’nın ve Türk Devletleri’nin de Avrupa’nın başına geçerek, Avrupa’nın kafir zalimlerinin inadına İslam bayrağını bütün kıtalarda dalgalandıracağını müjdeliyor.
Buna karşı çıkmak ne ABD’nin ne de Rus ve Çin’in elindedir. Allah’ın izni ile Müslümanlar aralarındaki kavgayı bırakarak müşterek düşmanlarına karşı birleşiyorlar, ittifak ediyorlar. Ortak düşmanlarımız cehalet, zaruret (fakirlik) ve ihtilaf, yani düşmanlıktır.  İşte Filistin’deki bu birleşme İslam Çağı’nın bir müjdecisidir.
Rabbimiz Saf suresinde “İstiyorlar ki Allahın nûrunu ağızlarıyla söndürsünler, Allah ise nûrunu tamamlayacaktır, isterse kâfirler hoşlanmasınlar” ayeti ile bize ümitvar olmamızı ve asla karamsarlık yani yeis hastalığına yakalanmamamız gerektiğini emrediyor.
Mısır’da Tahrir (hürriyet) meydanında Araplar, siyasal bilgiler okulundan diplomalarını aldıklarını gösterdiler. Diktatör Mübarek, hapishanede idamla yargılanıyor. Türk diktatörü Evren ise tutuksuz olarak fakat yurt dışına çıkma yasağı ile müebbed hapisle yargılanıyor.
Türkler ve Araplar, baskı ve zulüm ile bir yere varılamayacağını nihayet anladılar. İnsanlığın gelmiş olduğu özgürlük nimetlerinden istifade etmeye başladılar. İlk iş olarak aralarında nifak çıkarmak isteyen düşmanlarının tuzaklarını bertaraf ediyorlar. Evvelallah çok yakında Pakistan ile birlikte bütün kıtaların başına geçip İslamiyet baharını bütün aleme gösterecekler.
Evet, ümitvar olunuz; şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sada, İslam’n sadası olacaktır, vesselam…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...