Salı, 24 Ocak 2012 08:49

Dünyada sadece Kuzey Kore ile biz kaldık

Yıllarca gemi ile Libya ve Suriye’ye yük taşıdım. Bu ülke halkları ile çok yakın temasım oldu. Bütün Araplar gibi sıcakkanlı ve misafirperver insanlar gördüm. Sohbetlerimiz genellikle dini konularda olurdu, kendilerini herkesten daha çok İslam’a bağlı olarak göstermek isterlerdi.

Libya’da ve Suriye’de gördüğüm en ilginç noktalardan bir tanesi her tarafta devlet başkanlarının resimleri olmuştu. Öyle ki yılacak derecede harabe olan binalarda dahi Kaddafi’nin Esad’ın boy boy resimleri asılmıştı. Bu acımasız diktatörler hâkimiyetlerini göstermek, zalimliğini milletin başlarına çakmak için resimlerini asmayan vatandaşlarını acımadan cezalandırıyorlardı.

Ne yapsın gariban Araplar, devletin şerrinden emin olmak için yıkık dökük evleri işyerleri dahi olsa gösterişli resimleri asmak, zalim devlet yöneticilerine boyun eğdiklerini göstermek için bu dalkavukluğu yapıyorlardı.
Şimdi ise Kaddafi, kendisinin yaptığı gibi zalimce öldürüldü. Esad’a ise büyük bir isyan var. Birçok şehirde resimleri yakılıyor, yırtılıyor. Arap baharı adı verilen özgürlük ve uyanış hareketleri sonucunda bütün diktatörlükler büyük bir tehdit altında.

Fakat Uzakdoğu da bir ülke var ki dünyadaki gelişmelerden sanki hiçbir haberi yok. Kuzey Kore Devlet Başkanı Komünist Kim ölünce her yerde feryadü figan kopuyor.  Koca koca adamlar, kadınlar ağlayıp sızlıyor, “Kim, sen kalk ta ben yatam” diye tepinip duruyorlar.

İster istemez bu durum bizdeki 10 Kasım törenlerini hatırlatıyor. Ağlayıp sızlayan insanlar, feryadü figan koparan çocuklar sabahtan akşama kadar yas tutuyor. Fakat işin en trajikomik bir yönü var ki bunu gören yabancılar afallayıp duruyor anlam vermeye çalışıyorlar. Saat 9’u beş geçe otoyollarda dahi trafik duruyor bazı vatandaşlar araçlarından inerek saygı duruşunda bulunuyor. Maazallah bir trafik kazası olması içten bile değil.

Okullarımız ise bir başka âlem. Çocuklar her yıl aynı şiirleri okuyup “Saat 9’u beş geçe, Atam Dolmabahçe’de, gözlerini kapamış bekliyor. Bütün dünya ağladı” diyerek yas tutuyor.

Aynı akıl tutulması Kuzey Kore’de yaşandı. Sadece bizde ve bu ülkede yaşanan trajikomik gösteriler hakkında bazı yazarlar tarafından Kuzey Kore “pişti yaptı” diye eleştiriler yapıldı. Bu vesile ile hazır yeri gelmişken pişti yapmanın ne olduğunu anlatmaya çalışayım.

İskambil kâğıtları ile oynanan en basit kumar ve oyun, pişti oyunudur. Aynı rakam ve harfi yakalayan oyuncu elindeki kâğıdı atarak bütün iskambil kâğıtlarını toplar. Bütün kâğıtları toplayan oyuncu 16sayı kazanır. Fakat oyunun bir yeri vardır ki kâğıtlar toplandıktan sonra sadece tek kâğıdı yakalayan oyuncu “pişti” yapar. Piştinin sayı değeri 10 dur. Dolayısı ile pişti yapan oyuncu oyunu veya kumarı kazanır.

İşte aynen bu oyunda olduğu gibi aynı rakam ve kâğıdı yakalayanlar yani dünyada yalnız kaldıklarında başka ülkelerde görülmediklerinde, pişti yapmış olurlar.

Kuzey Kore ve Türkiye’de olan da budur. Bir devlet başkanı ölünce abartılı bir şekilde yas tutan ağlayıp sızlayan koca koca insanlar artık dünyada kalmadı. Kuzey Kore yalnız değilsiniz diye bizi yakalıyarak “pişti” yaptı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 19 Mayıs kararından sonra bir kampanyamız daha oldu: “19 Mayıs’ıma dokunma!..” Bu tuhaf kampanyayı yürütenleri Alper Görmüş gibi bazı gazeteciler çok fena eleştirdiler. Bari “Amiral Özden Örnek’ten utanın” diyerek insanları putlaştırarak medeni toplumlar seviyesine yükselmenin mümkün olmadığını yazıp çizdiler. Daha ileri giderek “Kuzey Kore ile Pişti olduk” denilerek alaya aldılar. Fakat başta CHP Lideri olmak üzere eski tek parti dönemi özlemi içinde olanlar, bu ağır eleştirilere rağmen attıkları adımdan geri dönmüyorlar.

Ne diyelim Allah akıl, fikir versin, vesselam…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...