Pazar, 15 Ocak 2017 00:39

Türkiye Ekonomik Muhasara Altında

Türkiye 17-25 Temmuz darbe girişiminden itibaren sistemli olarak iktidara, demokrasiye ve özellikle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı "alaşağı etme operasyonları" ile mücadele etmektedir.

Son olarak artan döviz kurları ile Türk Lirası en az %20 değer kaybına uğratıldı. "Dolar tüm dünyada artıyor" söylemine rağmen bu ekonomik saldırıdan dünyada en çok etkilenen paralardan biri de Türk Lirası oldu.

Yurt dışına dolarla veya dövizle borçlanan şirketler ağırlaşan borç yüküyle boğuşmaktadırlar. Yatırımlar için uluslararası krediye ihtiyaç duyan büyük şirketler finans kurumlarının Türkiye'ye kasıtlı olarak peşin hükümlü ve olumsuz yaklaşımlarından dolayı kredi bulamamakta, akabinde yeni projeleri hayata geçirememektedirler. Finans ve kredi sıkıntısı sebebiyle Türkiye'nin hatırı sayılır Holdingleri  küçülmeye gitmekte ve en kolay tasarruf olarak işçi çıkarmaktadırlar.

Dış güçlerin ülkemize ve ülkemiz ekonomisine hayasızca saldırılarının yanında içerden de iş dünyasına karşı bürokrasinin anlamsız mücadelesi ve bazı bakanlıkların kurumsal taassubu biran önce yapılması gereken yatırımları ya süreç olarak çok uzatmakta ya da getirdikleri anlamsız ve astronomik ücretlerle birçok hayati projeyi fizibıl olmaktan çıkarmaktadır.

Örneğin Orman ve Su İşleri Bakanlığ'nın "orman kirası ücretleri"nin dünyada emsali görülmemiş şekilde fahiş olması nedeniyle bir çok altın, bakır gibi kıymetli madenler çıkarılamamakta ve milli servet yer altına hapsedilmektedir.

Bu fiyatlar o kadar fahiştir ki, örneğin toplam yatırım bedeli beş yüz milyon lira olan bir maden projesinin orman kira bedeli yaklaşık dört yüz elli milyon lira olabilmektedir. Netice olarak yatırım maliyeti hemen hemen iki katına çıkmaktadır.

Maden sektörü gibi "önce parayı yatır sonra yavaş yavaş geri al" usulü işler zaten patronların hoşuna girmemektedir. Bu grup madenlerin devlete yüksek oranda katkısının yanında yöre insanına istihdam oluşturması ve bu istihdamın uzun süreli olması işsizliğin azaltılması için önem arz etmektedir. Yapılan alış veriş, işletme için gerekli alımlar, işçilere yapılan ödemeler, vs bölge insanına ciddi anlamda refah getirmektedir. Orman kiralarının fahiş olması özellikle yerli şirketleri yabancı şirketlerle rekabet edemez duruma düşürüp, sistemin dışına itmektedir.

Türkiye'yi terörle terbiye edemeyen, iç savaş çıkarıp kardeş kanı döktüremeyen odaklar, şimdi de ekonomiyi savaş argümanı olarak kullanmaktadır.

Başkanlık sitemini engellemek için her türlü kirli, ahlaksız ve karanlık yolu deneyen "üst akıl", gerek döviz fiyatlarını anormal artırarak, gerek Türkiye'nin kredi notunu düşürerek ve gerekse hergün ülkemizin her yerinde bombalar patlattırıp, insanları tarattırarak uluslararası arenada "Türkiye güvensiz bir ülkedir" imajını oluşturmaya çalışıyorlar.

15 Temmuz darbe girişiminden bugüne bir sürü yabancı yatırımcı ülkemizi terketti. Malum en ürkek nesne paradır. En küçük bir tedirginlikte kaçacak yer arar.

Görülen o ki, Meslis'te Anayasa değişikliğini engelleyemeyen "üst akıl", referanduma kadar Türk insanını ekonomik olarak sıkıştırcak. Bu süreçte iflaslar, işten çıkarmalar, dövizle borçlananların batması gibi toplumda infial uyandırmaya yönelik eylemler yapılacak. Elbette bunları da kendi medyaları ve internet üzerinden köpürtmeyi ihmal etmeyecekler.

Maksat insanlarımızı Hükümet'e ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a karşı kışkırtarak referandumda Anayasa değişikliğinin geçmesini engellemek.

Hükümet'in bu tür provakasyonlara karşı çok iyi önlem alması, olaylar olmadan önce halkı yeterince bilinçlendirmesi provakasyonların boşa çıkartılması adına çok önemli olacaktır.

Eğer Türk Milleti 15 Temmuz'da olduğu gibi ferasetli davranırsa -ki bundan hiç şüphem yok- bu oyunlara gelmeyecek ve referandumda Tayyip Erdoğan'ın etrafında tek yürek, tek yumruk olarak Anayasa değişikliğini onaylayacaktır, vesselâm..

Son Düzenlenme Pazar, 15 Ocak 2017 08:51
Hakverdi ALTUĞ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...