Çarşamba, 03 Haziran 2009 03:39

EN DEHŞETLİ KÜRESEL FELAKET&

 “Çevre Haftası” içinde bulunuyoruz. Bu vesileyle soralım: Acaba, kıyamet hariç, en dehşetli küresel felaket ne olabilirdi ve bu niçin olmamaktadır?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------

 

 

EN DEHŞETLİ KÜRESEL FELAKET…

                                                               

                                                                                   

                                                                                  Prof.Dr.Mustafa NUTKU

 

Yerküremizi çepeçevre saran havada kütle bakımından %78 azot, %21 oksijen, argon neon, gibi soy gazlar, karbondioksit ve su buharı, karışım halinde bulunur.

Kimyada “soy gazlar” olarak adlandırılan helyum, neon, argon, kripton ve radon haricindeki bütün gazlar gibi, azot gazı da serbest halde ve havadaki diğer gazlarla karışım halindeyken, iki atomlu molekül halinde bulunur. Azot molekülündeki iki azot atomu birbirlerine üçlü bağla bağlıdır; bu onun kararlı bir molekül olmasına, yani kolaylıkla atomlarına bölünüp başka atomlarla bileşik yapmamasına sebep olur. Buna azot elementinin inert (âtıl) olmak özelliği denir.

N2  + 172 000 kal. ® N + N   (Çok güç)

(Azot molekülü+172000kal.®Azot atomu+Azot atomu)

Azot molekülü azot atomlarına kolay ayrılmaması bakımından çok kararlı (inert) olmasına rağmen, su beraberinde oksijenle yükseltgenip (oksidasyona uğrayıp) bileşik yapmak bakımından kararsızdır:

N2  + 5/2 02 +  H2O ® 2 HNO3   (Çok yavaş)

(Azot+Oksijen+Su ® Nitrik Asit)

Bu reaksiyon, çok yavaş olarak meydana gelir. Bu reaksiyon çok yavaş olarak meydana gelmeseydi, atmosferin azot ve oksijeninin tamamı, okyanusların suyu ile birleşerek nitrik asit meydana getirebilirdi. Bu şekilde, en dehşet verici küresel felaket senaryolarından daha dehşetli bir küresel felaket senaryosu olarak okyanuslar, hem asitlik hem de oksitleyicilik özelliği gösterdiğinden çok tahripkâr kuvvetli bir asit olan nitrik asite dönüşür; bu olayda havanın oksijeni ve azotu da tükenebilirdi. Büyük kıyametin kopması hariç, bundan daha dehşetli bir küresel felaket belki de olamazdı.

Hızlı olduğu takdirde böylesine dehşetli bir küresel felaketi netice verecek olan bu kimya reaksiyonunun hiç olmaması da arzu edilemez; okyanus kimyasında hava azotundan canlıların ihtiyacı olan azotlu bileşiklerin teşekkülü için, bu reaksiyon şimdiye kadar olduğu gibi,  çok yavaş olarak meydana gelmelidir. 

            Bazı dinsiz filozoflar ve bozuk felsefî cereyanlar, insanı ilah (?) gibi göstermeğe çalışırlar.

İnsan, kâinatın en mükemmel mahlûku olmasına rağmen, onu tehdit eden tehlikelere karşı aczi nihayetsiz gibidir. Buna dair verilebilecek çok sayıda misallerden biri de, yukarıda genel kimya kitaplarından 2-3 satır halinde naklettiğimiz, azot molekülünün su beraberinde oksijenle yükseltgenip nitrik asit meydana getirmesi reaksiyonunun hızını, şimdiye kadar olduğu gibi,  kendine hem zarar vermeyecek hem de fayda verecek şekilde ayarlamaktan ve bu ayarı sabit tutmaktan, insanın âciz oluşudur. 

Okyanusların nitrik aside dönüşmesi, ayrıca havadaki bize çok lazım olan oksijen ve azotun da bu şekilde tükenmesi, bu reaksiyonun hızının çok yavaş olması sebebiyle en dehşetli bir küresel felaket haline gelmiyorsa, hem kimya bilgisi olarak bunu öğrenip hem de;

“- Bu reaksiyonun hızını ayarlayan ve ayarını bozulmadan devam ettiren Kim’dir?” diye hiç düşünmeyecek miyiz?

Prof.Dr. Mustafa Nutku

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...