Salı, 15 Nisan 2008 16:47

İstanbul İki Dünyanın Başkentidir

Tarihten silinmez izler taşıyan şehirler, bağırlarında serpilip geliştikleri medeniyetlerin üniversiteleridir. Bütün toplumların yüzyıllar boyunca kapısız ve duvarsız, açık üniversiteleri olmuş şehirleri vardır. Türkler İstanbul'suz, Almanlar Berlin'siz, İngilizler Londra'sız, Araplar Şam'sız düşünülemezler. Şehirlerin mabetleri, meydanları, çarşıları, sarayları, evleri ve bahçeleri, üniversitesi oldukları medeniyetlerin değişik alanlarında çığır açan fakülteleridir. Şehirlerin tarihi, medeniyetlerin tarihidir. Tarihin derinliklerine yolculuk yapmadan, şehirleri ve aynası oldukları medeniyetleri bütün boyutlarıyla kavramak ve bugüne taşımak mümkün değildir. Üniversite şehirlere dost olmak, tarihe, coğrafyaya, kültüre ve sanata dost olmaktır. Şehirlerin birer açık üniversite olduğunun bilincinde olanlar, ekonomik, siyasal ve kültürel hayata yeni boyutlarla birlikte büyük bir canlılık kazandırırlar. Her medeniyet en güzel eserlerini başkentlerinde verir. İstanbul Türkler'in en güzel eserlerini verdikleri medeniyet merkezleridir. Hafta başında, Altunizade Kültür Merkezi'nde bir ayağı Avrupa'da, bir ayağı da Asya'da olan bilge ve bir İstanbul sevdalısı “Prof. Dr. Sadettin Ökten'e sevgi ve saygı” toplantısı düzenlendi. “Musikiden anlamayan İstanbul'u anlayamaz” diyen, Yahya Kemal hayranı, İnşaat Mühendisi ve bir gönül insanı olan Ökten'in güzelliklerini Mehmet Niyazi Özdemir, Mustafa Uzun, Uğur Derman, Beşir Ayvazoğlu, Hilmi Şenalp, Fatma Karabıyık Barborosoğlu, Coşkun Yılmaz, Bünyamin Şen başta olmak üzere ailesi ve dostları anlatmaya çalıştılar. T.Mehmet Doğan ile birlikte Burç Fm'de biz de Ökten'siz bir Ökten sohbeti yaptık. Şehirler gibi, medeniyetlerin de iki ana boyutu vardır. Onların normatif boyutları kutsal kültürden, pozitif boyutları da seküler kültürden beslenir. Kutsal kültürün ana üniversite şehirleri Mekke, Medine ve Kudüs'tür. Seküler kültürün üniversite şehirleri ise, Atina ve Roma'dır. Kutsal kültür akıl üstü, seküler kültür akıl içi kaynaklara dayanır. Birine metafizik değerler, diğerine de, fizik değerler egemendir. Her şehirde, iki değer dünyası bir arada yaşar. Yeni yüzyılda, bütün dünya şehirleri, büyük bir dönüşümün arifesindedirler. New York gibi, kapılarını metafizik dünyanın değerlerine bütünüyle kapamış olan şehirler, yeniden kutsal kültürün değerlerini şehirlerine taşımak zorundadırlar. Dünyadaki her şehir, hem metafizik, hem de fizik dünyanın değerlerini bir arada, birbirini dışlamadan yaşatmasını öğrenecektir. Bu bağlamda İstanbul, bütün dünya şehirlerine örnek olabilecek ender şehirlerden biridir. İstanbul'da Eyüp Medine'den izler taşırken, Levent New York'tan izler taşır. Eyüp Metafizik dünyaya sonuna kadar açıkken, Levent bütünüyle kapalıdır. Ancak Eyüp Levent'i Metafizik dünyanın, fizik dünyayı içinde taşıdığı gibi taşır. İstanbul'un gücü Eyüp ile Levent arasındaki uyum ve düzenden kaynaklanır. İstanbul'un Eyüp'süz güzelliği etkisiz, Levent'siz güzelliği ise, güçsüz olur. Güzellik üniversite şehirlerde doruk noktasına ulaşır. Güzelliği arayan şehirler, güzelliğin simgesi olurlar. Hayat güzel şehirlerde yeni boyutlar kazanır.
Son Düzenlenme Salı, 15 Nisan 2008 16:50
Nazif Gürdoğan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...