Perşembe, 03 Aralık 2015 10:44

Balyoz Ve Ergenekon’a Tazminat,

CHP lideri Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun ben bu davanın avukatıyım demesine karşın dönemin başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da bende bu davanın savcısıyım dediği Ergenekon ve Balyoz davaları paralel yapının sulandırmasıyla büyük bir düş kırıklığı sonucu sanıkların beraatıyla sonuçlandı.

            Bizde Ergenekon ve Balyozun kahramanları da çok iyi biliyoruz ki bu davalardaki iddialar ve eylemler kesinlikle doğru idi. Çünkü 28 Şubat süreci ve sonrasında mesleklerinden olan yüzlerce Subay ve Astsubay bunun en gerçekçi kanıtıydı.

            Ne gariptir ki Ergenekon ve Balyoz davasını fırsat bilip kendi yandaşlarının önünü açmak uğruna birçok masum ve başarılı Türk Subayını bu davaya yamayan paralel yapı, nihayetinde uydurma bazı belgeler nedeni ile davanın tamamının sahte kanıt ve belgelere dayandığının mahkemece tescili ile sonuçlanmasına sebep oldu.

            Bu dava suçluların cezalandırılması ile sonuçlanmasa da Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir daha keyfi uygulama yapmayacak şekilde asli görevine yani yurt savunması görevine dönmesine sebep olmuştur.

            Bu yönü ile bile aslında istenen sonuç alınmış oldu. Suçluların cezaevlerinde çürümesinin ne bize ne de vatana bir faydası yoktur. Onlar yarın hakkın divanında Allah’a hesap verecekler zaten. Üstelik TSK nezdinde istenende elde edildiğine göre ve onlardan sonra komuta kademesine geleceklere tam bir ders olduktan sonra gerisi mühim değildi.

            Ancak bu dava da yine masum görünümlü gerçek suçlularına verilen maddi manevi tazminat nedeni ile bir kısmı dünyadan göçmüş YAŞ mağdurlarının ve yakınlarının içini sızlattığı da bir gerçektir.

            Bu insanlar Allah’tan bekledikleri mükâfatlarını beklenen o hesap gününde almayı bekleseler de Dünya gözü ile adaletin tesisini arzulamaları en doğal hakları değil miydi?

            Maalesef Demokrasi denen uyuşuk sistem hakiki manada adaletin tesisine yeterli gelmiyor. Var olan kanunlar bir kesime her türlü tazminat ve telafiyi uygun görse de, muhafazakâr dediğimiz kesime hep temkinli ve mesafeli yaklaşmıştır.

            Devletinin ve Silahlı Kuvvetlerin aleyhinde en sıkıntılı zamanlarında bile eleştiri getirmeyen 28 Şubat dönemi YAŞ mağdurlarına tazminat verilmemesi tam anlamı ile bir hukuk skandalıdır aslında.

            Geçmişte olduğu gibi bugünde hukukun ve yasaların dikkate almadığı bu YAŞ mağduru vatan evlatları sabırla kendilerine uygulanacak gerçek adaleti beklemektedirler.

            Bugün dönemin Başbakanı’nın önünde kalkmayan ve tarihin şahitlik ettiği birçok muhafazakâr subayın TSK’den atılmasına vesile olan Em. Orgeneral Engin alana verilen astronomik tazminat maalesef adalet anlayışını derinden törpülemiştir.

            Ancak inanıyoruz ki her alanda olduğu gibi hakikatin yanında olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Davutoğlu hükümeti bu kardeşlerimizin maddi manevi haklarını da koşulsuz ve eksiksiz iade edeceklerdir.

            Bizim beklentimiz bu sürecin gecikmeden ve bir an önce hayata geçirilmesi. Böylece bu insanların hayatlarını altüst eden insanların yaptıklarımız yanımıza kar kaldı diyenlerin demelerinin önüne geçilmesi.

            Vatan savunmasında bir an dahi tereddüt etmeden ölüme gidecek bu insanlara verilecek maddi tazminat geçmişte çektiklerine karşılık olmasa dahi hiç olmazsa gelecek nesillerine maddi bir kapı açarak yüreklerine su serpmesinden başka bir şey değildir.

            Yoksa Dünya dolusu altın verilse kendilerinin, çocuklarının ve ailelerinin çektiklerinin karşılığı dahi olamaz. Onlarda bunu karşılık olarak değil sadece adaletin bir nevi gönül alması olarak beklemektedirler.

            Buradan devlet büyüklerine ve Cumhurbaşkanımıza yürekten sesleniyorum; Yarım elma gönül alma nev’inden YAŞ mağdurlarına tanımış olduğunuz haklar bir can suyu vazifesi gördü. Onların hayat cidarında neşv-ü nema bulmaları içinde adaletin tesellisi olacak maddi ve manevi tazminatlarının verilerek mutluluklarına mutluluk katmanızdır.

            Unutmayın gerçek manada mazluma sahip çıkana Allah-ü Teâla gerçek manada sahip çıkacağını bildiriyor bizlere. Ve bugün siz değerli yöneticilerimizin belki de en çok ihtiyaç duydukları şey mazlumun duasıdır.

Gelin bu duadan kendinizi mahrum etmeyin. El ele bu haksızlığın telafisini sağlayarak Yer ile gök arasındakilerin dualarına namzet olunuz. Selam ve dua ile…

Ersan Ergür

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

3 yorum

  • Yorum Linki Murat YURDAKÖK Çarşamba, 09 Aralık 2015 14:39 yazan Murat YURDAKÖK

    Kaleminize sağlık Ersan Bey.Ancak YAŞ mağdurları gibi biz kararname mağdurlarınında feryatlarını bu yazınızda keşke duyurabilseydiniz...Saygı,selam ve dua ile...

    Raporla
  • Yorum Linki Koray GÜRFİDAN Çarşamba, 09 Aralık 2015 12:03 yazan Koray GÜRFİDAN

    çok güzel,allah razıolsun.

    Raporla
  • Yorum Linki Yakup Baykan Perşembe, 03 Aralık 2015 11:03 yazan Yakup Baykan

    Guzel yazmisiniz,Kaleminize saglik Ersan Bey Kardesim.Simdi bu kaleme aldiginiz metnin ozunu Sayin Cumhurbaskanimiza iletmek icin ASDER de.Gayret bizden Basari Rabbimden Ins.Sevgi ve Muhabbetlerimle

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...