Pazartesi, 15 Aralık 2008 02:38

HACILAR KABE'DEN HÜZÜNLE AYRILIYOR

HACILAR KABE'DEN HÜZÜNLE AYRILIYOR

      

 Prof.Dr.Mustafa NUTKU

Bu günlerde, hac vazifesini yerine getirmiş, o mukaddes mekandan ayrılık vakti geldiği için Kâbe’den hüzünle ayrılanlar olduğu gibi, Türkiye Diyanet Vakfı’na hacca gitmek  için müracaat edip de gidememiş sırada bekleyen bir milyona yakın Müslüman ve kendisine hac farz olduğu halde hacca ciddî şekilde niyet etmemiş çok sayıda Müslüman da vardır.

Türkiye’den yılda kontenjanla ortalama 100 bin kişi hacca gidebildiğine göre, bu müracaat edenlerden hacca gidebilenlerin talepleri bunlara ilave olacaklarla birlikte, önümüzdeki yıllara yayılarak nasıl karşılanabilecektir? Bu konuda şimdiden bir tahminde bulunmak zordur. Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye tahsis edeceği hacı kontenjanının sayısının ne olacağını bilemiyoruz. Belki, önümüzdeki  20-30 yıl içinde dünyanın ve âlemin  büyük kıyameti kopmayabilir; fakat hergün yaklaşık 300 bin insanın küçük kıyameti kopmaktadır. Yani, hergün 300 bin kadar insan ölmektedir ve bu sayıda azalmanın olması da beklenmemektedir. Peki, bunların kendilerine hac farz olmuş Müslüman olanlarından acaba kaç tanesi, “hac borcuyla” ve/veya “haccı tehirin günahı ile” âhirete gidecektir?

Hac, “gücü yeten” Müslümanlara kesin bir farzdır. Bu farzı inkâr eden, İslâmiyetten çıkar. Hacca gitmeye niyet ve gayret edenler olduğu gibi, maalesef, geçersiz bazı mazeretlerin arkasına sığınmağa çalışarak, kendisine farz olmuş hac vazifesini inkâr etmese bile, ihmal ve tehir eden Müslümanlara da, bu  devirde ve bu ülkede  çok rastlanmaktadır.

Akrabalardan ve dostlardan, hac kendisine farz olduğu ve hacca “gücü yettiği” halde bu farzı yerine getirmek için kendisinde ciddî niyet ve hareket görülmeyenlere yardımcı olunmalıdır. Bu mevzuda yapılabilecek bir şey de şu olabilir: Küçük bir kağıt alıp üzerine: “HAC İÇİN NİYET BELGESİ- İlk hedefim hacca gitmektir. Allah (c.c.) buna muvaffak etsin. Âmin.  TARİH: ../12./2008 – NİYET EDEN (Adı, Soyadı, İmzası) – ŞAHİT (Adı, Soyadı, Imzası) – ŞAHİT (Adı, Soyadı, İmzası)” yazılıp  kendisinin ve iki şahidin imzalaması istenebilir. Sonra bu kağıdı cüzdanına veya kolay görebileceği bir yerine koyması, sık sık onu okuyup üzerinde düşünüp o mevzuda nefis muhasebesini yaparak niyetini netleştirmesi, pekiştirmesi tavsiye edilebilir. Böylece, belki niyeti kabul olup yakın zamanda hacca gitmeğe daha kolay muvaffak olabilir. Hem ecelin her zaman gelebilmesi mümkün olduğundan, hacca gitmek fırsatını bulamadan eceli gelirse, böyle bir “HAC İÇİN NİYET BELGESİ”ni iki şahidiyle birlikte imzalamasının kendisinin lehine olacağı ümit ve temenni edilebilir.

Ben şahsen, bu tavsiyemi kendim uyguladım. Bazen elle yazarak, bazen de üzeri Kâbe resimli kartvizitlerle, bilgisayarda hazırlattığım matbu  HAC İÇİN NİYET BELGESİ” imzalayanlardan, onu takip eden ilk hac döneminde hac müracaatını yapanlar arasında kendisine kur’a çıkıp hacca gidenler oldu. Zaten, bütün fiillerimizin sahibi Allah (c.c.)’tır. Bizimki, sadece niyetimiz ve sebeplerine tevessül ile fiilî duada bulunmamızdır.

Allah (c.c.) bütün niyetlerimizde bizi ihlâsa muvaffak eylesin ve hacca da ihlâsla, ciddî şekilde niyet edebilmeyi nasip etsin.

 

Son Düzenlenme Çarşamba, 17 Aralık 2008 03:16
Prof.Dr. Mustafa Nutku

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...