Cumhurbaşkanı Erdoğan dün akşam Rami kışlasında gençlere hitap etti.

Bu buluşmada Cumhurbaşkanımızın hemen arkasında duran bir kitap oldukça dikkat çekiciydi.

Tüm kitaplar yan yana omuz omuza duruyordu.

O ise tarihe meydan okurcasına tek başına tüm heybetiyle bir çınar gibi duruyordu.

Şanlı İslam Tarihini selamlayarak Türkiye’nin yeni yüzyılına yol gösteriyordu.

O kitabın üzerinde “İslam Tarihi” yazıyordu.

Herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle söyleşisine kenetlenmişken,

Ben o kitabı görür görmez heyecanla ayağa sıçradım.

Gözlüğümle televizyona yaklaştım.

Çünkü o kitap özellikle diğerlerinden farklı olarak konulmuştu rafa.

Bir özlemin, bir hasretin çığlığını haykırır gibiydi.

Evet yanlış görmemiştim “İslam Tarihi”

Kamera kadrajdan çıksa bile o kitabı kadraja alacak şekilde kayıyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Batı emperyalizminin dergilerle kendisine verdiği sübliminal mesajın farkında olmalıydı.

Olmalı ki o da Batıyı ve Dünyayı hizaya getiren İslam Tarihi ile karşılık veriyordu.

Ne yaparsanız yapın, kimleri satın alırsanız alın başaramayacaksınız.

Şanlı tarihimizle, İslam’dan aldığımız tarihi güçle medeniyet coğrafyamızı yeniden inşa edeceğiz.

Yerli ve milli anlayışımız ile ayağa kalkacağız diyordu.

Şaşırdınız değil mi?

Nereden çıktı bu yorum.

Bakın programın sonlarına doğru Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dikkat kesilin.

Calibi, dikkat bir cümle kuruyor;

“29 Mayıs’ta inşallah İstanbul farklı bir fethe çıkmaya hazır mı? Ben şu anda gençlerimizin gözlerinde; evet biz hazırız dediğinizi okuyorum”

Bu mesaj içte ve dışta Türk Milletinin ayaklarına pranga vurmak isteyenlere net bir mesaj oldu.

Çünkü 1453’te İstanbul’un birinci fethinden sonra ikinci kez fethedileceği müjdesi vardı.

İşte o müjde tahakkuk ediyor ve edecek.

Daha öncede demiştim; Erdoğan kaybetmeyecek.

İstanbul’un 2. Fethi ile Türkiye Yüzyılını yeniden inşa ederek Medeniyet Coğrafyamıza İslam Tarihinin şanlı sancağını dikecek.

Önemli olan siz bu sancağın altında ki o kutlu neferlerden olacak mısınız?

21.05.2023

Not: Unutmayınız! Peygamberimiz müjde vermiş;

“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur/askerdir.”[i]

[i] Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 335; Buhârî, et-Tarihu’1-kebîr, I (ikinci kısım), 81; et-Târihu’s-sağîr, I, 341; Taberânî, el-Mu’cemu’l-kebîr. II, 24; Hâkim, Müstedrek IV. 422; Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, VI, 219