Bu okuyacağınız satırlar mantıktan ziyade hayal etmeye ve kabule bakar.
Bundan on beş asır önceydi. Asrın en teknolojik ordusu Fil gücüne dayanan Ebrehe ordusu idi.
İşte o devasa ordu Kabe’yi kuşatmış ve birazdan yıkmak üzere harekete geçmeye hazırlanıyordu.
Ebrehe bu sırada Mekke Emiri Abdulmuttalib’i kendisinden develerini isterken buldu.
Kahkaha atarcasına gülmüş ve ben Kâbe’yi yerle bir edecekken sen develerinin derdindesin demişti.
Demişti ama sonuç kendisi için hüsran olmuştu.
İşte şimdi tarih yeniden tekerrür ediyor.
Birinci Dünya Savaşında Mekke ve Medine’yi hedefe koyan Avrupa tüm teknolojik orduları ile İslam coğrafyasına çöreklenmiş ama sonuca ulaşamamışlardı.
Fakat İslam Dinini İslamsızlaştırmayı başarmışlardı.
Hilafetin kaldırılması ile başsız kalan ülkeleri diledikleri gibi yönetmiş ve Ortadoğu’nun kalbine bir hançer gibi Yahudi Siyonizm’ini sokmuşlardı.
Hadisi şeriflerde var ki bu ümmet aynı anda iki belaya müstahak olmaz.
İslam alemi Birinci Dünya Savaşı ile Deccal fitnesine maruz kalmakla ikinci dünya savaşına girmemiş ve bu musibetten muhafaza olunmuştu.
Bugün İsrail’in acımasızca ve alçakça Filistinli kardeşlerimizin başına indirdiği bombalar yalnız Türkiye için değil firaka duçar ve batıya meftun kukla liderler nezdinde dahi bir uyanışa sebep oldu.
Nasıl ki bir çekirdek toprağa düşer çürür ve ölür ancak koca bir çınar ağaca tekâmül ederek neşvü nema bulur, hayat bulur. Asırlar boyu insanlık bu koca ağacın gölgesinde ferah bulur.
Aynen öyle Gazze Müslümanlarının başına inen bombalar şehitlerimizin muştusuna bedel bir uyanışın çekirdeği oldu.
Ebrehe ordusu gibi asrın en teknolojik imkanlarına sahip batı emperyalizmi soluğu kutsal beldede aldı.
Böyle yaparak Ebrehe misali gelecekte kutsal toprakların tamamını yerle bir edecek ve sizleri buradan süreceğiz yok edeceğiz mesajını verdi.
İslam Dünyası bu mesajı görmüş olacak ki Türkiye üstlendiği misyon ile Ebabil ordusu başkumandanlığına talip oldu.
Müfessirlerin ittifakı ile;
Kâ'be-i Muazzama'ya hücum eden Ebrehe askerlerinin başlarına Ebabil tayyareleriyle semavî bombalar yağdırmasını ifade eden تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ (termihim bihicareh) cümle-i kudsiyesi cifir ilmine göre bin üç yüz elli dokuz (1359) edip, dünyayı dine tercih eden ve nev'-i beşeri yoldan çıkaran medeniyetçilerin başlarına semavî bombalar ve taşlar yağdırmasına tevafukla ikinci dünya savaşına işaret ettiği artık herkesçe malum.
Türkiye başta olmak üzere Müslümanlar; Ebrehe ordusunun üzerine ebabil kuşlarının taşları bırakarak Fil Suresi 5. Ayeti kerimede ifade edildiği gibi “onları yenik ekin tarlasına çevirmişti” hitabına mazhar olacak bir hazırlığa başlandığına kesin gözüyle bakabiliriz.
Türkiye insansız hava araçları, insansız savaş uçağı kızıl elma ve beşinci nesil savaş uçağı Kaan ile ebabil kuşlarını hazırlıyor.
İsrail son derece teknolojik silah araç ve gereçleri ile Gazze’ye bombaları indirirken devesini arayan Abdulmuttalip karşısında kibirlenen Ebrehe kibrini bugün açıkça izhar ediyor.
Bu kibir uzun sürmeyecek.
Bugün tarihe not düşüyorum. Türkiye çok yakında ebabil misal tayyareleri ile ABD Uçak Gemisi başta olmak üzere bölgeye çöreklenen Ebrehe Ordusunu yenilmiş ekin tarlasına çevirecek.
Çünkü anlaşılan o ki Türkiye içinde bulunduğu Süfyan hareketinden ancak bir savaş ile kurtulacak.
Dedik ya Ümmet aynı anda iki belaya müstahak olmayacak.
“Melhame-i Kübra” denilen ve Horasan tarafından gelecek ordu ile bu savaşı kazanacak Müslümanlar için savaşın başladığı gün Süfyan komitesinin tarih olduğu gün olacaktır.
Ve o gün İsrail’in bir daha devlet olmamak üzere bölgeden sürüldüğü ve yok edildiği gün olacaktır.
Burada ki asıl mesele şu;
Biz bu sürecin neresinde olacağız?
Bekleyip göreceğiz.
Ancak ben tam merkezinde olacağımı şimdiden hisseder gibiyim. Ya SİZ?
