BALYOZ KAFAMIZA İNMEDEN TEDBİR ALALIM.
ASDER olarak kamuoyuna;
1. Hukuki dayanak,
2. Kadrolaşma,
3. İstikrarsızlık
bu üç şart bir arada olduğunda ülkemizde darbe oluyor, diye defalarca yazdık, her platformda anlattık.
YAŞ kararları ile yargılanmadan ve yargıya müracaat hakları olmadan TSK’dan 1990 dan beri 1650 Subay – Astsubay ihraç edildi, 5000 civarında Subay – Astsubay aynı akıbete uğramamak için kendiliğinden emekli oldu. Askeri Okullara öğrenci alırken dini değerlerine bağlı personel elenerek kadrolaşma yapıldı ve devam etmekte. Dolayısıyla ikinci madde tamam.
Halen ülkemiz 12 Eylül Darbe Anayasası ile yönetilmekte, Milli Siyaset Belgesinde tanımı yapılmamış “İRTİCA” ilk tehdit olarak durmakta, İç Hizmet Kanunun 35 nci madde yoruma açık darbeye çanak tutmakta ve YAŞ Kararları yargıya kapalı. Birinci madde Hukuki dayanaklar da tamam.
Şu an darbe olmuyorsa yönetimde tek parti olması yani istikrar. Bütün çabalar istikrarın bozulması için.
Şaner YURDATAPAN beyin öncülük ettiği 10 OCAK 2010 Pazar günü Taksim Point otelde yapılan Türkiye Küçük Millet Meclis toplantısı için otele gittiğimde benden önce gelen hükümet temsilcisi Sayın Burhan KUZU, BTP Milletvekili Ufuk URAS ve Prof.Dr. Toktamış ATEŞ lobide oturuyorlardı yanlarına gittim. Sohbet sırasında yukarda zikrettiğim görüşlerimizi dile getirdim.
Sayın KUZU darbe için hukuksal zemin nasıl diye sordu. Kendisine anlatmaya gayret ettim ama o arada toplantı başlayacağı için toplantı salonuna geçtik. Salonda da söz alıp aynı konuları anlattım.
Bu toplantıdan 10 gün sonra Taraf 20 Ocak 2010 tarihinde 'FATİH CAMİİ BOMBALANACAKTI' diye manşet attı ve “BALYOZ Güvenlik Harekat Planı”nı deşifre etti. Bundan öncede Yakamoz, Ayışığı ve diğerleri.
Haberin ayrıntılarına bakıldığında dehşete kapılmamak mümkün değil Kanım dondu. Bir ‘irtica’ eylemi başlatabilmek için Fatih Camii’nin içine ve Beyazıt Camii’nin şadırvanına bomba yerleştirilmesi, Jandarma Binbaşısı ve Yüzbaşısı yönetiminde kurulan ölüm timleri, kendi jetimizin düşürülmesinin plânlanması, cübbeli ve sarıklı grupların Hava Müzesi’ni basmalarının sağlanması ve daha nice insanlık dışı alçakça yapılan plânlar...
“Planın altında imzası olan Emekli Orgeneral Çetin Doğan, internet sitesi t24’e yaptığı açıklamada ‘Balyoz’u kabul etti.Ancak kısa süre sonra canlı yayına çıktığı Star TV’de kendi sözlerini yalanladı.” (Basından.)
Hükümet yetkilileri anlamak istemese de bu haber, hukuki dayanak kullanılarak darbe planının yapıldığının belgesidir. Milli Siyaset Belgesinde birinci tehdit “İrtica”dır.TSK’da bu tehdide karşı tedbir almakla görevlidir. Bu plan vardır ve TSK’nın görevini yaptığının belgesidir.
Balyoz planı uygulamaya konulursa suç olur. Aynı zamanda da DARBE olur. Yargılayacak mahkemeler ortadan kalkar. Misal 12 Eylül.
Balyoz kafamıza inmeden tedbir alalım. Önce akan kanı durdurulmalı ve YAŞ’la tasfiyeye son verilmeli, sonra sonrasını da www.as-der.org.tr sitesinden ASDER Onursal Başkanı Sayın Adnan TANRIVERDİ’nin ve ASDER yazarlarının yazılarından okuyun lütfen. 21.10.2010
Nurettin YAVUZ