Çarşamba, 22 Aralık 2010 13:19

Dünyayı mihverinden çıkaran gerçek

Dünyayı mihverinden çıkaran gerçek

Ege denizinde fırtınadan çıkmış Akdeniz’e doğru yol alıyorduk. Önce Süveyş Kanalı’nı geçip sonrada Bangladeş’e doğru yol alacaktık. Öğle namazını kıldıktan sonra her namaz sonrasında yaptığım gibi bir parça Cevşen duası ve Risalei Nur okumaya başladım.

22. Sözdeki bir haşiye çok dikkatimi çekmişti. İkindi namazı ile ilgiliydi ve namazın öneminden bahsediyordu. Kitap okumayı bırakıp bu konu hakkında düşünmeye başladım. Bu arada yıllar önce Bahriye Mektebindeki bazı hatıralarım hayalimde canlandı. Çok önemli olması münasebetiyle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bediüzzaman, büyük bir nur lambasından yani Güneş’ten bahsediyordu ve Peygamber Efendimiz (asm) ile Hazreti Ali arasında geçen bir olayı nazara veriyordu.

Peygamber Efendimiz (asm) uykuya dalmıştı.  Hazreti Ali, kendisine yaslanan Peygamber Efendimizi uyandırmamak için ikindi namazını geçirmişti. Peygamber Efendimiz uyandığında ise güneş ufukta batmıştı. İşte bu anda büyük bir mucize gerçekleşti.

Bu mucize ile Peygamber Efendimizi (asm) o kadar çok seven Hazreti Ali’ye namazın önemi gösterilmiş oldu. Öyle ki koskoca yeryüzü yani Arzımız, mihverinden çıkarak doğudan geri dönmüş Güneş yeniden görünmeye başlamıştı.

Hazreti Ali, bu mucizeden sonra ikindi namazını kılmıştı. “Ben ilimlerin şehri isem, Ali’de ilmin kapısıdır” buyuran Peygamber Efendimiz (asm) bu mucize ile namazın her şeyden hatta Peygamber sevgisi ve ona hürmetten daha önemli olduğunu gösteriyordu.

Bu macerayı okuduktan sonra derin bir tefekküre başladım. Namazın önemini kavramak için okuduğum bahisleri düşünmeye çalıştım. Sonra geçmiş günlerde başıma gelen bazı hatıralarım canlandı. Bende bir ikindi namazını kılmıştım ve çok büyük bir haz almıştım. O zaman hatırıma geldi.

Bahriye mektebindeydim ve askeri okulda niçin cami yok diye sınıf arkadaşlarım ile tartışmaya başlamıştım. Marksist olduğunu inkar etmeyen bir öğrenci askeri okulda cami ve mescit olamayacağını söyledi.

Kendisine böyle ahmakça bir şeyin olamayacağını sert bir dille söyledim. Ayrıca Kara Harp Okulunda yıllardan beri cami bulunduğunu ve aynı öğrenci statüsüne sahip olduğumuz halde Deniz ve Hava Harp Okullarında cami olmamasını aptalca bulduğumu söyledim.

Sinirim çok bozulmuştu. Benimle tartışmaya başlayan öğrenci işi daha fazla ileri götürmemek için yanımdan uzaklaştı ve tartışma böylece sona erdi. İyi ki yanımdan gitti o sıralarda gençliğin etkisi ile gözüm hiçbir şeyi görmüyor bazen tekme tokat kavgalara dahi giriyordum.

Adım o sıralarda kavgacıya çıkmıştı ve bunu aleyhimde kullananlar vardı. Fakat yinede sinirlerime hakim olamıyor önüme çıkacak birisine çatmaya yer arıyordum.

Bu sırada ikindi namazı vakti girmişti. Kış günü vakit çabuk geçtiğinden bir an önce namazımı kılmam gerekiyordu. Aksi takdirde namaz vakti geçebilirdi.

Nitekim dersanelerin bulunduğu katta daha önceden hazır tuttuğum bir namaz tahtasında ikindi namazını kıldım. Rabbim kabul buyurur İnşallah. Fakat aradan 25 yıl geçmesine rağmen hala o namazda aldığım lezzeti unutamadım. Askeri okul öğrencilerine yapılan zulümden dolayı sinirlerim gerilmiş neredeyse titreyecek hale geldiğim halde namaz sonrasında büyük bir huzura kavuşmuştum. Her şeye gücü yeten ve kudreti sonsuz olan Rabbimizin huzuruna durduktan sonra duygularım yatışmış aklım başıma gelmişti.

Cenabı Allah her şeyi görüyordu. Zalimlere fırsat veriyorsa eğer teklif sırrı yani imtihan edildiğimiz içindi. Eğer inanan insanlara inayetini her zaman apaçık bir şekilde gösterse bütün insanlar eşit olur Ebu Cehil’lerle Ebu Bebekirler arasında fark kalmazdı. Bize düşen zorluklar karşısında sabretmek, mükafat verildiğinde ise şükretmekti.

Bu konuları düşünürken ikindi vakti de girmişti. Her ne kadar o öğrencilik yıllarındaki gibi haz alamasam da namazın önemini idrak ederek ikindi namazımı eda ettim. Rabbim bütün ibadetlerimizi dergahı İlahide kabul buyursun ve namazlarımızı Hazreti Ali gibi şuur ve huzurla kılan kullarından eylesin…

 

     



Son Düzenlenme Perşembe, 23 Aralık 2010 13:20
Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

3 yorum

  • Yorum Linki A.Hadi Önder Cumartesi, 22 Ocak 2011 22:46 yazan A.Hadi Önder

    Allah Razı Olsun.Bahriyeli Komutanım.

    Raporla
  • Yorum Linki Kamil Perşembe, 20 Ocak 2011 22:54 yazan Kamil

    Vehbi kardeşim;her makalen gibi,bu makalende mükemmel. ALLAH selamet versin!

    Raporla
  • Yorum Linki Erol Gündüz Perşembe, 23 Aralık 2010 15:45 yazan Erol Gündüz

    Allah son nefesimize kadar bizleri iman ve namaz hakikatından ayırmasın.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...