Pazartesi, 24 Ekim 2011 09:22

Denizde ölenler şehit olarak dünyaya veda ederler

Adriyatik Denizinde iki Türk gemisi çarpıştı ve Reina-1 isimli gemi aldığı yara sonucunda aniden battı. Bu müessif kaza sonucunda sadece iki denizci (kaptan ve 2. Kaptan) kurtulmuş diğer 8 denizci ise şehit olmuşlardır.

Kazanın meydana geldiği aynı günde 24 askerimizin şehit olması ve İlhan Yeğin ağabeyimin vefatı üzüntümü daha da derinleştirdi. Adeta dünyam karardı. Olaylardan sonra tek tesellim ölenlerin tamamının şehit olmasıdır. Zira taun (veba) hastalığı gibi hastalıklarla, yanarak veya gark olarak (boğularak) ölen ve dini ilimlerle meşguliyet esnasında vefat eden insanlar; dinimize göre şehit sayılırlar. Tek şart ölüm anında Allah’a iman etmektir.

Şehitlik mertebesi Müslümanlar için Allah katında en yüksek mevkilerden birisidir. Tasavvuf yolu ile yıllarca ibadet eden bir insanın ulaştığı makama, bir anda şehadet yoluyla ulaşmak mümkündür. Bu yüzden kayıplarımıza bu gözle bakmak, herkesin tadacağı dünyanın en büyük gerçeği olan ölümü bu gözle görmek en akıllı bakış açısıdır. Aksi takdirde duyulan acı ve ızdıraba karşılık hiçbir şey teselli veremez.

15 yılı bahriyede 15 yılı da ticaret gemilerinde çalışmış birisi olarak denizcilikle ilgili acı ve güzel çok hatıralarım oldu. Bunları “Bahriye’de 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” gibi yayınlarla kitaplaştırmaya çalıştım. Rabbime sonsuz derecede şükrederim ki vazife yaptığım süre içinde ne bir askerimin ne de bir denizci arkadaşımın vefatına denk gelmedim. Allah bu acıyı bana yaşatmadı, hamd olsun.

Lakin denizcilik çok tehlikeli bir meslektir. Eğer uzun süre yani benim gibi 30 seneye yakın bu işle meşgul olmuş bir insanın başına çok belalar ve sıkıntılar gelir. Yangın çıkar, çatışma olur, iş kazaları meydana gelir ve hatta geminiz batar. Almış olduğunuz emniyet tedbirleri bazen yetersiz kalır. Kaderinizde yazılmış ise meydana gelen kazadan kurtulma şansınız yoktur.

Öyle tehlikelerle baş başa kalırsınız ki tehlikeden hatta ölümden kıl payı farkla kurtulursunuz. Bazen hiç kusurunuz olmadığı halde bir başkasının hatası ile ölümle yüz yüze gelirsiniz. Hiç unutmam koca Pasifik okyanusunda 22 gün boyunca hiç gemi bile görmemişken az kalsın bir balıkçı teknesini eziyordum. Gözcü olan gemici ikaz etmeseydi alabanda ile dönemez oto-plottan çıkıp dümeni ele alamazdım. Ama derler ya “iyi kaptan yoktur şanslı kaptan vardır” diye işte o zaman şanslı kaptanlardan birisiydim. Kıl payı balıkçıyı ezmekten kurtulmuştum.

Fakat bazen şansınız hiç olmaz. Benim gibi okyanusun ortasında geminiz batabilir de. Bir anlık hata veya dehşetli fırtınalar geminizin sonunu getirebilir. Muson fırtınalarına yakalanarak geminiz ortadan ikiye bölünüp batabilir. Allah hiçbir denizcinin başına böyle bir felaket vermesin.

Eğer bir de batan geminin kaptanı iseniz yaşanılan acının boyutu tahammül edilemez hale gelir. Adeta bir uzvunuz kopmuş gibi acı çekersiniz. İşte böyle bir durumda iken bir denizci arkadaşım beni şöyle teselli etmişti;

“1989 yılının Nisan ayının 10'unda; Adriyatik'in tam ortasındaki Palagruza adasının 10 deniz mili güneyinde  Yugoslavya sahilinden 70 deniz mili açıkta kesif siste iki Türk şilebi çarpışmış, 14 denizci Adriyatik'in sularında kaybolmuştu. Ben de o gemilerden birinde 3. Kaptandım.

Her ikisi de Türk Bayraklı olan gemilerden birisi 3100 tonluk, diğeri ise 3500 tonluk koster gemileriydi. İki geminin de bağlama limanı İstanbul'du. Gemilerden biri demir cevheri, diğeri ise çelik profil yükü taşımaktaydı.

Çarpışmadan sonra 17 mürettebatı bulunan küçük gemi batmış, 14 Türk denizcisi Adriyatik'in sularında kaybolmuştu. Kaza yeri Ankara Feribotu ile Reina-1 gemisinin çarpıştığı bölgenin biraz kuzey-batısındaydı. Aynı şekilde bu kazada da kendi gemisi, diğer gemisiyle tam bordadan bindirmişti.

Kazadan sonra önemli bir hasar almayan gemimiz ile arama-kurtarma çalışmalarına katılmıştık. Kazadan kısa süre sonra batan gemiden ancak 3 denizci kurtarılabilmiş tüm aramalara rağmen 14 denizci ise bulunamamıştı. Kaza, talihsiz denizcileri uykuda iken yakalamıştı.

Kurtarılan 3 denizciyi de kazadan sonra geminin imdadına koşan Selin isimli gemimiz kurtarmıştı. Gemicilerden ikisinin durumu iyiydi, ancak hastaneye kaldırılması gereken bir kazazede İtalyan helikopterlerince hastaneye kaldırılmıştı”.

Benim çok üzgün olduğumu gören ve aynı zamanda bahriyeden de arkadaşım olan kaptan; “Üzülme dedi, gelen cana değil mala gelsin bak bütün personelin sağ salim kurtuldu. Hem gemi ve yük sahibi de sigortadan parasını alabilir. Benim başıma gelen bu kazayı düşün. 14 denizcimizi gözlerimin önünde kaybettik”.

Gerçekten de onun bu sözleri beni büyük ölçüde teselli etti. Dünyası kararmış bir insan yerine personelinin tamamını kurtarmış bir kaptan olarak acımı hafiflettim. İşte bu yazıyı da hastanede, askerde ve kazada yakınlarını yitirmiş kardeşlerime teselli olmak üzere yazıyorum.

Evet, Kuran’da Rabbimiz “Muhakkak ki sen de öleceksin, onlar da ölecek” diye buyurmaktadır. Şehit olarak ölmek ise bir insan için en yüce makama ulaşmak demektir. Ne mutlu iman ile Rabbine kavuşanlara…

Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki cengiz çıkrıkçı Çarşamba, 26 Ekim 2011 06:36 yazan cengiz çıkrıkçı

    sayın horasanlı sizden allah razı olsun ben 38 senedir ticaret gemilerinde çalışıyorum ilk defa denizde çalışanlar için böylesine güzel içrahatlatıcı bir yazı okuyorum.bütün şehitlerimize allahdan rahmet diliyorum ne mutlu iman ile rabbine kavuşanlara.sayın horasanlı ben 12MART1971 de deniz kuvvetlerinden tegmen rutbesi ile resen emekli edildim son çıkan yasadan yargıya açık olarak 3 lü kararname ile atıldıgım için 6191 sayılı yasaya göre verdigim dilekce rededildi.bizlerede yazılarınızda yer verirseniz seviniriz allaha emanet olun allah sizlerden razı olsun

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...