Pazartesi, 22 Nisan 2013 08:58

Ruhat Mengi Müslümanmış!

 İki gün önce Dini değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle ceza alan ne olduğunu bilmediğim bir branşı icra eden Fazıl Say’a destek olmak maksadıyla bir yazı kaleme almış ve Allah’ın bir dini var mı? Şeklinde bir sual ile başlamış konuya.

  Elbette İslam’ın olduğu gibi hak olarak inen tüm dinlerin sahibi Allah’tır. Elbette kainatta olan hadiselerin karşısında acziyetinin farkında olan insan herhangi bir dinin mensubu olmasa da yaratıcı olarak Allaha inanmak zorunda dır. Aksi takdirde kainatın varlık sebebini izah edemez.

İyi güzel de önemli olan sadece Allah’ın varlığına inanmak değil ki. Bu inancın nasıl ve ne şekilde olması gerektiğini idrak edip, Allaha karşı kulun vazifesinin neler olduğunu bilerek ve uygulayarak inanmasıdır.

                Ruhat Mengi kendisine tepki gösterenlere hakaret edenlere sabırla ve sakin görünerek bir reddiye yazmayı da ihmal etmemiş. Kelimelerinin arasından hiddet ve öfke kustuğunu anlamak için Ruhat Mengi gibi çok zeki olmaya da gerek yok. Konuşmasını öğrenmiş bir çocuk bile Ruhat Mengi’nin sakinliğinin arkasındaki vahşi öfkeyi sezer.

                Ruhat Mengi reddiye yaptığı yazısında babasının bir din öğretmeni olduğunu da vurgulamış. Vurgulamış ama sanırım din öğretmeni olan babası kızına öğretmekle mükellef olduğu dinin Peygamberinin (SAV) peygamberlik vasfı ile "kızı Fatıma RA " ya fayda vermeyeceğini öğretmemiş.

                Üstelik Allah’çı demekle Müslümanları kastetmediğini herkesin bu kapsama girdiğini iddia ediyor yazısında. Hal bu ki hiçbir inanç sisteminde Allah tabiri geçmez. Allah Kitabımız Kuran’a göre Müslümanların yaratıcısı olan Allah’tır. Ve bu isim sadece ona mahsustur. Mesela Hristiyanlar Tanrı derler. Dinsizler de yaratıcı derler. Allah ismini kullanmaktan özellikle kaçınırlar.

                Vahyin ilk indiği dönemde Peygambere (SAV) karşı duran müşrik ve kafirlerin de babalarının dinleri ile övündüklerini, onları referans gösterdiklerini unutmuş. Hatta bende bir Müslümanım diye mensubu olduğunu iddia ettiği dinin kitabında kendisi peygamber olduğu halde oğlunun Allah’ın gazabından kurtulamadığının anlatıldığı Nuh A.S kıssasından habersiz yaşamış. Ya da anlamamış.

                Mesela ABD de sahte bir peygamberin halifeliğini yapan Edip Yüksel’in babasının İstanbul müftüsü olduğunu bilmiyor. Hal bu ki yazısında kendisini çok akıllı ve iyi okuyan biri olarak tanıtmış.

                Evet, ben Ruhat Mengi’yi anlıyorum. En azından anladığımı sanıyorum. Ancak bir şeyi daha biliyorum ki Ruhat Mengi babasının topluma öğretmeye çalıştığını iddia ettiği dinin vecibelerini ve nasıl davranılması gerektiğini anlamamış.

                Bir kere tüm hak dinlerin ve İslam’ın indiricisi Allah, Ruhat Mengi’nin bende inanıyorum diye iddia ettiği Kuran-ı Kerim de “size din olarak İslam’ı seçtim ve onu tekamül ettirdim” mealinde ki ayetleri de bilmiyor anlaşılan.

                Ve inandığını iddia ettiği o kitapta da yeryüzünde Allah’ın dini hakim oluncaya kadar savaşınız ya da zina edene şu cezayı tatbik ediniz diye kullarına emir verdiğini de bilmiyor anlaşılan.

                Allah kutsal kitabının hiçbir yerinde bana ve dinime karşı işlenen suçları bizzat ben cezalandıracağım. Siz kim oluyorsunuz. Haddinizi bilin demiyor herhalde. Aksine haddi aşana cezasını uygulayın diyor. Allah ve Resulü.

                Sanırım engin görüş ve deha sahibi Ruhat Mengi babasına güvendiğinden olsa gerek ki inandığı kitaptan başka her kitabı okumuş ve kendisini müthiş derecede yetiştirmiş. Bir tek Allah’ın Kitabını okumamış. Her şeyi okumuş. Her şeyi incelikle anlayacak seviyeye gelmiş.

                Hatta öyle bir seviyeye gelmiş ki kimse onun ne dediğini anlamıyormuş. Çünkü kitap okumuyormuş.  Bir tek Kuran-ı Kerimi okuyorlarmış. Vay be… Ne enayiler varmış bu ülkede hatta dünya da. Ruhat Mengi gibi tüm kitapları okuyup bir tek Kuran-ı Kerimi okumamak varken ne ahmaklık etmişler. Üstelik onların babası din öğretmeni de değilmiş. Dini nasıl öğrenmişler acaba.

                Bu din bize Kuran ve Sünnetle öğretilmiştir. Allah’ı kastederek “Bir dini var mı?” Şeklinde ki bir başlıkla bir meram anlatılamaz. Müslüman bir kul haddini bilir. Kul kuldur. Allah ta Allah. Sen başka bir nükte bulamadın da mı Allah ile meseleyi anlatmaya çalışıyorsun. Sen kimsin.

                Sonra Allah dinin sahibidir. Hüküm koyucudur. Dinine hakaret doğrudan ona hakarettir ve gereği inanan kullarının üzerine farzdır.

                Başka örnek bulamadın da, o kadar okumuşluğuna rağmen başka edebi ve anlam yüklü bir kalıp bulamadın da kullandığın o başlık mı vardı sadece. Hani sen okumuş beyinli bir yazardın. Hani sen İlahiyatçıların övdüğü ve dini anlamakta yetenekli olduğu söylenen bir kuldun.

                Ruhat Mengi, kulağına küpe yapman için dikkat çekici bir örnek vereceğim. Babanın öğretmekle görevli olduğu din var ya. İşte o dinin kitabında bir sure var; “Leheb Suresi.” O sürenin baş aktörü kimdi biliyor musun? Neyse yormadan söyleyeyim. İslam Peygamberi Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem’in amcası. Yani dedesinin oğlu. Kim miş anladın mı?

                Aklını başına getir. Kul babasının dini, takvası ve vazifesi ile yargılanmayacak. Kendi ameli, tutum ve davranışları ile yargılanacak. Baba mesleği ancak senin bir haber kanalına iş başvurunda referans olabilir.

                Haddini bil ve kulluğunu yerine getir. Kul olduğun Allah ile oynama. Bir Müslüman olarak, Müslüman olduğunu söylediğin için seni ikaz etmek gayretindeyim. Tutarsın tutmazsın. Kabul edersin etmezsin. O senin engin dehana kalmış. Ben vazifemi icra ettim. Vesselam…

                                                              

Son Düzenlenme Çarşamba, 24 Nisan 2013 10:15
Hamza Eroğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...