Bugün Kardeşler Cemiyeti İstanbul Başakşehir de “Sureye ye Destek Ol” adlı bir program düzenlemişti.
Programın tek ve ana gayesi Sureye halkının uğradığı zulme dikkat çekmek, Müminlerin eliyle, diliyle ve buğz etmek suretiyle destek olmalarını sağlamaya çalışmaktı.
Kardeşler Cemiyeti Üniversite ve Lise ağırlıklı gençlerin bir araya gelerek oluşturdukları bir fikir ve eylem hareketidir. Bu gençleri izlerken ve her daim takip ederken gençlik yıllarıma şöyle bir gider gelirim.
Namaz kılar ama nasıl bir şuurla kılmamız lazım geldiğini idrak edemezdik. Bir mümin olarak içimizde ki imanın eyleme dönüşmesi hayalimizde dahi olmadı.
İşte öyle bir ortamda yetiştik ki sadece yönetilen olduk. Yönetmek aklımıza gelmedi. İslam’ın neyi emrettiğini büyüklerimizden öğrenemedik.
Bu şartlardan yetişen bir nesil olarak bu gençlere baktıkça göğsüm kabarıyor. Bizlerin getirdiği İslam mücadelesi bu gençleri meydana çıkardı ise demek ki gelecek daha aydınlık ve keskin olacak.
Gözlerinde ki parıltı, haykırışlarında ki güven, kesinlikle kalplerinde ki İmanın bir göstergesiydi. Kafkaslarda Ruslara karşı mücadele veren ve bir kahramanlık destanı olarak günümüze kadar gelen Şeyh Şamilin Ruhu yeniden canlanmıştı gençler arasında.
Eliyle hedef gösterirken rehber aldıkları isme Şeyh Şamile layık olduklarını gösteriyorlardı dosta ve düşmana.
Suriye de ki zulmü haykırırken, tasvir ederken adeta Fatihin ruhu vardı karşımızda. İstanbul’u fetheden Fatih yeniden canlanmış ve bu kez İslam’ın geleceği için şaha kalkmıştı. Hilafet geleceğim diyordu Ümmete çalışın ve bekleyin beni diye müjde veriyordu yüreklere.
Suriye de olanlara dikkat çekmişlerdi. Çocukların, kadınların ve mazlumların maruz kaldıkları işkenceleri tüm çıplaklığı ile ortaya koymuşlardı.
Yine onların vurguladığı, fakat Dünya Müslümanlarının anlamakta zorlandığı, belki de akıllara hiç gelmeyen bir gerçeğe daha dikkat çekmişlerdi sesiz ve kararlı.
Semud Halkının felaketine sebep olan bir avuç insandan bahsetmişlerdi. Kıssa da anlatılan zulmü tatbik edenlerin sayısı sadece dokuz kişiden ibaretti. Ama belaya maruz kalan bir kavim vardı karşımızda.
Neden sadece bu dokuz kişi maruz kalmamıştı musibete? Neden tüm kavim helak olmuştu? Ona dikkat çektiler. Çünkü onlarda biliyorlar ki Suriye de şehit olanlar, zulme maruz kalanlar Rahmeti ilahiye ye mazhar olacaklardı.
Ancak Semud Kavmin de olduğu gibi Salih Peygamberin AS arkasından yapılan planı bildiği halde sessiz kalan çoğunluğun düştüğü duruma düşenler hesap gününde hesapsız kalacaklardı.
Yaşadığı çağda Allah ve Resulünün emrinden bihaber, dünya şatafatı ve eğlencesiyle vaktini geçirenler. Ülkemizde yaşanan din düşmanlığına taraftar olanlar. Müslümanların uğradığı zulme karşı duramayanlar. Kardeşler Cemiyetinin yanında milyonlarla ifade edilmekteydi.
Belki de Allah bir avuç samimi genç insanların yaptıklarıyla muzaffer kılacaktı İslam’ı. Bu insanların haykırışları tüm insanlık üzerinde bir şemsiyeydi aslında.
Allah’ın dinine sahip çıkarak yeni bir topluluğun yaratılmasına perde olan bu gençler bizlerin üzerine gelecek belalarında def edilmesinin vesilesi olmuşlardı.
Bu gençler yaptıkları işin büyüklüğünün farkında olmasalar da birileri bunu görüyor ve takdir ediyor. İnşallah bu çekirdek misal Cemiyet geleceğin bir Tubai Cenneti olur.
Kardeşler Cemiyeti mensuplarını buradan muhabbetle selamlıyor. Cenâb-ı Haktan muzaffer olmalarını temenni ediyorum. Allaha emanet olunuz.
