Çarşamba, 02 Şubat 2011 16:08

Karamsarlığın kralı

Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır. Bu sözü bir hayat prensibi haline getirenler mutlu yaşarlar ve o şekilde ölürler. İnşallah aynı şekilde de dirileceklerdir. Zira Rabbimiz ”kulum beni nasıl bilirse ona öyle muamele ederim” diye buyurmaktadır.

Bir de “elemsiz lezzet” diye bir şey vardır. Böyle bir şeyin olmayacağını iddia edenler olabilir. Zira her güzel şey fani dünya üzerinde durmaz ki, hemencecik kaybolup gider. Bu bakış açısıyla yani dünya odaklı bakarsak elemsiz lezzet, diye bir şeyi bulamayız.

Fakat dünyaya ne için geldiğini bilenler yani iman sahipleri için elemsiz lezzet vardır. Çünkü Rabbimizin bizi imtihan etmek için gönderdiği musibetler aslında terakki edebilmemiz için bir fırsattır. Onlara böyle bakmalıyız. Hatta hastalıklara dahi bu gözle bakmak gereklidir. Eğer "mübalağa ediyorsun" diyen varsa gitsin “25. Lema’yı yani Hastalar Risalesini” okusun. Eğer “ben hastalıkları ve musibetleri artık sevmeye başladım” demeyen olursa gelsin parmaklarını gözüme soksun.

İşte elemsiz lezzetleri bulabilmek için tek ve kesin çare “iman” gözü ile bakabilmektedir. Geçmişe bakıp “şöyle güzel günlerimiz vardı, gençliğimde böyle yapardım” diye of çekenler eğer zorluklar karşısında Allah rızasını esas maksat yaptıkları zaman her şeyin lezzet vereceğini hatta elemsiz bir şekilde hissedeceğini anlayabilirler.

Gerçekten de kısacık hayatımızda üzüldüğümüz şeylerin bir çoğunun boş ve anlamsız olduğunu anlarız. Fakat artık zaman geçmiş olur zira artık yaşlanmışızdır. O halde niye böyle düşünür ve boş yere hayatımızı karartırız ki…

 Galiba bunun sebeplerinden bir tanesini daha buldum. Olaylara olumsuz yani kötümser bakış açısı ile bakmakta meşhur olmuş Arap şair ve filozofu Ebu Alail Maarri gibi birde ABD’de yaşamış “Murphy” isimli şahıs vardır. Bu zatın kanun adını verdiği karamsarlıkların yazıldığı liste şeklindeki küçük kağıt parçalarını bir çok yerde görmüşsünüzdür. Baktığım zaman ister istemez gülmek gelir. Bu kadarına pes dedirtecek kadar, olumsuzlukların alt alta geldiği nadirattandır.

Pekiyi bu Murphy kimdir? İsterseniz ondan ve bazı ilginç tespitlerinden bahsedeyim. Belki siz okuyucularımı bir parça teselli etmiş ve neşelendirmiş olurum.

 

1917 doğumlu Edward A. Murphy Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949'da roketler üzerine deney yapan mühendislerden birisiydi. İnsan üzerine ivmelenmenin etkilerini inceliyordu. Deneylerden birinde pilot üzerinde 16 değişik noktaya akselometre denilen bir sensör cihazının takılması gerekiyordu.

 

Bu cihaz bir yapıştırıcı ile ancak iki türlü takılabiliyordu yani doğru ve yanlış olmak üzere. Ve bir görevli, bu 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becermişti. Bunun üzerine Murphy, bunun üzerine kanun olarak nitelendirilecek ilk söylemlerini bir basın toplantısında açıkladı.

 

Bir kaç ay içinde "Murphy'nin kanunları" özellikle mühendislik sahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958'de de nihayet Webster'in sözlüğüne girdi.İşte bunlardan sadece birkaçı:

 

1.       Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer.

 

2.       Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.

 

3.       Herşey düşündüğünüzden daha uzun sürer.

 

4.       Ne zaman birşey yapmaya kalkışırsanız, mutlaka öncelikle yapmanız gereken başka birşey vardır.

 

5.       Bir şeyler ters gideceğinden endişe ederseniz, ters gidecektir.

 

6.       Kestirme yol, iki nokta arasındaki en uzun mesafedir.

 

7.       Teneffüste zaman derstekinden daha hızlı akar.

 

8.       Hata yapma olasılığınız her zaman aynıdır.

 

9.       Aradığınız bir şeyi son baktığınız yerde bulursunuz.

 

10.   Bir şeyi en uygun fiyata satın alırken, ne kadar çok uzun araştırırsanız araştırın, satın aldıktan sonra bir başka yerde daha ucuza satıldığını keşfedersiniz.

 

11.   Bir cihazı monte ettikten sonra, mutlaka birkaç civata artar.

 

12.   Demiryollarına bakarak trenin nereye gittiğini asla bilemezsiniz.

 

13.   Bankadan bir şey isterken, önce ihtiyacınız olmadığını ispatlamanız gerekir.

 

14.   Bir şeyi tamir ederken, düşündüğünüzden daha uzun sürer ve daha pahallıya mal olur.

 

15.   Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız.

 

16.   Bir şeyi yerleştirirken sıkışırsa zorlayınız; kırılırsa zaten değiştirmeniz gerekiyordu.

 

17.   Bozulan bir ev aletinin tamirciye nesinin bozuk olduğunu gösterirken, mükemmel bir şekilde çalıştığını görürsünüz.

 

18.   Herkesin, fazla bir işe yaramayan, "nasıl zengin olunur?" formülleri vardır.

 

19.   Çöpü dışarıya almanız gerektiğini, kapıcı çöpü aldıktan sonra hatırlarsınız.

 

20.   Hayatta güzel olan herşey ya yasal değildir ya ahlaki değildir ya da kilo aldırıcıdır.

 

21.   Para, aşkı satın alamaz fakat sizi kesinlikle iyi bir pazarlık yapabilecek konuma getirir.

 

22.   Murphy'nin altın kuralı: her kimin altını varsa kuralları o yapar.

 

23.   Tünelin ucundaki ışık, size doğru gelen bir trenin far'ıdır.

 

24.   Bekarlık ırsi değildir.

 

25.   Güzellik yüzeyseldir ancak çirkinlik kemiğe kadar işler.

 

26.   Herkesi memnun etmeye çalışırsanız, kimse bundan hoşlanmaz.

 

27.   Yapılan hatalı bir hesaptan birden fazla kişi sorumlu ise, hiçbiri hata yapmamıştır.

 

28.   Mantık, güven içinde yanlış sonuçlara sistematik olarak ulaşmanızı sağlayan bir metottur.

 

29.   Bir "kişiye masa boyalı, sakın dokunma!" derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır.

 

30.   Aşık olduklarında, akıllı bir adamla budala bir adam arasında hiç fark yoktur.

 

31.   Bütün bir dönem kusursuz çalışan hesap makinasının, matematik sınavında pili biter. (açıklama: her ihtimale karşın, beraberinizde pil taşırsanız, o da bayat çıkar)

 

32.   Büyük keşiflerin tümü hatalar sonucunda olmuştur.

 

33.   Yeni sistemler yeni problemleri beraberinde getirir.

 

34.   Biz herhangi bir konunun yüzde birinin milyonda birini bile bilmiyoruz.

 

35.   Bir deney doğru sonuç veriyorsa, bir şeyler ters gitmiştir.

 

36.   Denediğiniz herşey başarısızlıkla sonuçlanıyorsa, kullanma kılavuzuna müracaat ediniz.

 

37.   Ters gitmesi muhtemel bir kaç olasılık içinde en fazla hasar verebilecek olasılık gerçekleşir.

 

Son Düzenlenme Cuma, 04 Şubat 2011 15:12
Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...