Cumartesi, 08 Ekim 2011 01:00

İslamiyet Baharı

Son bir yüzyıl boyunca İslam dünyası yeis ve karamsarlık belasına tutuldu. Osmanlı devletinin savaşlardaki mağlubiyeti ve küçücük Avrupa devletlerinin büyük Müslüman halkları üzerindeki hükümranlığı, bu dehşetli sonucu doğurdu.

“Yeis mani-i herkemaldir” yani her türlü gelişmenin en büyük engelidir. Bu fena hastalık demlerimize damarlarımıza işlemiş, ne yazık ki.

“Arap baharı” adı verilen fakat “İslamiyet Baharı” denilmesi gereken uyanışı göremiyor bazı insanlar. Onlar Müslümanların her daim ezileceğine, batılı ülkeler tarafından sömürüleceğine ve acımasız diktatörlerin boyunduruğu altında kalacağına inanmışlar. Günümüzdeki en büyük Müslüman topluluğu olan Araplara dahi, özgürlük ve demokrasi yolundaki güzel gelişmeleri layık göremiyorlar.  Halkın intibaha gelmesini, uyanışını “Batılı ülkelerin tuzağı” olarak görüyorlar.

Dünya herkese terakki dünyası olacak da bizlere ve Müslüman halklara gerileme, tedenni olacak öyle mi? Zavallı dostum, kim sana bu dehşetli hastalığı bulaştırdı. Biraz gözünü aç çevrene bak, ne olup bitiyor, gözünü aç, ne olur!

Bir kısım yazarçizer takımı kalkmış Suriye’deki darbeci zalimlerin ilelebet payidar kalacağını iddia ediyor. Arap uyanışının bu ülkeye uğramayacağını zannediyor. Zalim Hafız Esad’ın ileriyi göremeyen kör oğlu Beşşer Esad’ın ayakta kalacağını ümit ediyor.

Ey karamsarlık içindeki yoldaş, Tahrir (Özgürlük) meydanındaki müspet halk hareketi bugün Amerikayı sardı, farkında mısın? Kapitalist sömürü düzeni ve paradan para kazanan mutlu azınlığın feleği şaştı, görüyor musun acaba?

Eğer bunları işitmedi isen lütfen bu yazıyı dikkatle oku. Dünya üzerinde öyle bir büyük ekonomik kriz var ki, vahşi kapitalist düzen yıkılmak üzere. 1929 Ekonomik krizi, bugünkünün yanında solda sıfır kalır. Zavallı para babaları, gafil yöneticiler, karşılıksız para basarak krize çare bulmaya çalıştılar. İşi daha da berbat hale getirdiler. Zira yapısal bozukluğu gelip geçici adeta mevsimsel bir problem olarak gördüler.

ABD’de başlayan ve dalga dalga bütün dünyayı altüst eden finansal tsunami, önüne çıkan bütün para babalarının altını üstüne getiriyor. Yunanistan, çoktan batmış durumda. Almanya ve AB ülkeleri bunu gayet iyi biliyorlar. Amaçları Yunanistan’a kredi vererek gelecek büyük yıkımın şiddetini biraz azaltmaya çalışmak. Çünkü biliyorlar ki Yunanistan’a borç vermiş bankalar, bunları geri alamaz ise domino taşlarının yıkılması gibi dünya finans sektörü ile birlikte birden batacak.  Herkes harıl harıl kendini kurtarmaya, zararı hafifletmeye çalışıyor.

Yunanistan’dan sonra İspanya, Portekiz, İtalya ve Fransa sıraya girmiş durumda. 2013 Yılında iflas bayrakları çekilecek, bunu şimdi söylemek kâhinlik değil artık. Bütün bu gelişmeleri dünyaca ünlü ekonomi uzmanları takip ediyor ve hafifletmek için çareler arıyor.

Avrupa’nın kuvvetliyi haklı gören heves, heva, rekabet ve baskı üzerine bina edilmiş sefih medeniyeti çökmek üzere.  Dini hakkı esas tutan Asya medeniyeti yakın zamanda galebe edeceği görünüyor. Zira dünya ve zaman doğrusal bir çizgi üzerinde devam etmiyor ki; bir daire şeklinde yani mevsimler gibi hareket ediyor.

Bediüzzaman’ın Şam hutbesinde dediği gibi  “Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi; nev-i beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacak, inşallah. Hakikat-i İslamiyenin güneşi ile sulhu umumi (genel barış) dairesinde hakiki medeniyeti görmeyi rahmeti İlahiye’den bekleyebilirsiniz”.

Evet, Malikiyet ve Serbestiyet devrinin birçok özelliği kendisini göstermiş durumda. Sadece iktisadi hayatta değil; sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel hayatta tezahürleri ortaya çıkmıştır. Geriye dönüş yoktur. Eski hal muhaldir ya yeni hale uyarsın ya da izmihlal içinde kalırsın, vesselam…

Son Düzenlenme Perşembe, 06 Ekim 2011 13:08
Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « ASAL’ın Zeki Bilgisayarı HARKIT..! »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...