Perşembe, 25 Aralık 2008 08:46

VİCDANLARINIZ NE DİYOR?

VİCDANLARINIZ NE DİYOR?

 

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Er İlhami Erdil’in açtığı “içki içiyordu-içmiyordu” tartışması üzerine Eski Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Hilmi ÖZKÖK’ün açıklamalarını, Radikal gazetesi yazarı Murat YETKİN “Özkök'ten 'savunma':Beni 28 Şubatçılar gibi davranmamakla suçladılar” başlığı ile 25 Aralık 2008 tarihli köşesinde yazdı.

Sayın YETKİN “Hükümetle alenen kavga” alt başlığı altında Sayın ÖZKÖK’ün ” Koruma kollama görevimi kapalı kapılar ardında saygın bir şekilde tartışıp, bu görevi, muhataplarımı ikna yoluyla gerçekleştirmemden memnun kalmayanlar oldu. Alenen söz düellosu yapsaydım beni coşkuyla alkışlayacaklar vardı. Ama ben kendimi kimseye dalkavukluk yapmak zorunda hissetmedim. Halkımı, ekonomiyi, dış politikalarımızdaki dengeleri olumsuz etkilemekten kaçınmamı suskunluk ve pasiflik olarak niteleyenler, gerektiğinde (Yüksek Askeri) Şura kararlarına şerh koyanları (Başbakan ve Milli Savunma Bakanı’nı kastediyor) ‘Bu hareket irtica’yı cesaretlendirir’ diye alenen uyardığımı duymazdan geldiler.” Sözlerine yer vermiş.

Bu yazıdan anlıyoruz ki Sayın ÖZKÖK kapalı kapılara arkasında muhataplarını (kuvvetle muhtemel Hükümet temsilcileri olabilir) ikna etmiş. Nasıl bir ikna yöntemi kullandı inanın çok merak ediyorum pek ipucu yok bu konuda.

Sayın ÖZKÖK  Şura karalarına şerh koyanları da “Bu hareket irtica’yı cesaretlendirir” diye uyarmış. Sayın ÖZKÖK İrtica’dan neyi Kastettiği de açık değil. Yoksa “İrtica” dan kastedilen namaz kılmak, içki içmemek, başörtüsü takmak gibi İslam Dininin emirleri mi? Bilemiyoruz.Çünki İrtica gerekçesi ile atılanlar yargılanmadı.Mahkemeye başvurma hakları da yok.

“İrtica” ve  ”Disiplinsizlik” gerekçesi ile TSK’ dan YAŞ kararları ile atılanlar (ASDER) Adaleti Savunanlar Derneği’ni kurdular.“Ben Disiplinsiz Değilim” kitabıyla hayat hikayelerini toplumun vicdanına sundular. Kitapta 27 YAŞ mağdurunun hayat hikâyesi var. Yargılanmak istediklerini haykırıyorlar.

Onları TSK’dan YAŞ kararı ile  ihraç edenler, görevlerinde “çalışkan, başarılı ve üstün gayret içinde”  olduklarını belgelemişler verdikleri takdirlerle, ödüllerle ve madalyalarla, ama namaz kılmalarını, içki içmemelerini, hanımlarının başörtüsü takmasını suç sayılmışlar, kapalı kapılar ardında mahkemeye çıkarmadan.

 Uluslararası karargâhlarda çalışmak bana birçok farklı yaklaşımları görme fırsatı bahşetti.” Diyor Sayın ÖZKÖK oralarda görmüş mü veya gören var mı böyle bir uygulama? Dünyanın hangi çağdaş ülkesinde insanlar yargılanmadan ceza çekiyorlar bize söyleyebilir mi? Suçluları cezalandırmak için TSK’da ki Askeri Mahkemeler yetersiz mi? neden yargı yolu kapalı olan YAŞ kararları ile cezalandırıldı bu insanlar? Düşülen Şerh’ler sonucu mu değiştirdi?

 Mahkeme kararı olmadan insanlara ceza verenleri, bu çağdışı uygulamayı yapanları ve bu uygulamaya taraftar olanları ikna olmadan affetmek inanın çok zor. Acaba beni de ikna eden çıkar mı? Sahi sizin vicdanlarınız ne diyor?

 

Nurettin YAVUZ                                                                                                                      25.12.2008

 

Nurettin Yavuz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...