Perşembe, 14 Nisan 2022 12:31

UKRAYNA VE ZELENSKİ…

Garip bir savaş oluyor. Rusya’nın Ukrayna ile yapmış olduğu savaş her yönü ile ilginç. Bu ilginçliği anlayabilmek için geriye doğru biraz okumalar yapmamızda fayda var görünüyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri Ukrayna'da 31 Mart ve 21 Nisan 2019 tarihlerinde yapıldı ve Zelenski ikinci turda oyların % 73,23’ünü alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Ukrayna’nın aynı zamanda ilk Yahudi Cumhurbaşkanı idi. Devrik Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko % 24,46 oy alarak görevi devretti.

Kimdi Zelenski? Siyasi geçmişi olmayan bu şahıs nasıl cumhurbaşkanı seçilmişti?

1978 doğumlu olan Zelenski’nin hayatı biraz farklı. Bir Yahudi bir ailenin çocuğu. Kiev Ulusal Ekonomi Üniversitesi'nin Kriviy Rig kampüsünde hukuk eğitimi alsa da bu alanda çalışmadı. 17 yaşında iken komedi yarışmasında dikkat çekti. 19 yaşında bir komedi yarışmasında birinci seçildi ve artık hayatı komedyen, senarist, film yapımcısı, yönetmen gibi meslek dallarında şekillenecekti.

Esas yıldızı 2015 yılında parlamaya başlayacaktı. ‘Halkın Hizmetkarı’ adlı TV dizisinde Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı canlandırıyordu. Dizide 30’lu yaşlarda idealist bir tarih öğretmeni olan Zelenski yolsuzluk karşıtı açıklamaları ile dizide gündem oluyordu.

Evet anlaşılan birileri Zelenski’yi bir yerlere hazırlıyordu. Nitekim dizi çok sevildi. Ve her zaman adı yolsuzluklarla anılan Ukrayna için bir umut kapısı oldu. Zengin kaynaklara sahip Ukrayna için refahın halka yayılmaması işini kolaylaştırıyordu. Yolsuzluk iddiaları da yaygındı. Her geçen gün popülaritesi artıyordu. Kendisine adeta yollar açılmıştı.

Yapmış olduğu komedi programlarında zaman zaman Türkiye’deki idare için de ağza alınmayacak hakaretler yapan ve gayrı ahlaki bir yaşantı içinde olduğu gözlenen bu şahıs için PR hakikaten mükemmel yapılıyordu.

2018 yılında ilginç bir gelişme yaşandı. ‘Halkın Hizmetkarı’ dizisinin yapımcıları tarafından bir parti kuruluyordu. Partinin adı da ilginç idi. ‘Halkın Hizmetkarı Partisi’. Anlaşılan dizideki popülaritenin artık siyasete taşınma zamanı gelmişti. Doğrusu isim de oldukça profesyonelce seçilmişti.

Zelenski, Mart 2019'da Der Spiegel'e verdiği röportajda siyasetçilere olan güveni yeniden tesis etmek için siyasete girdiğini, "profesyonel, düzgün insanları yönetime getirmek" ve "siyaset kurumunun havasını olabildiğince değiştirmek" istediğini söylüyordu. Niyet belli olmuştu. Artık Zelenski siyasetin tam içinde olacaktı.

Nitekim 31 Aralık 2018'de 2019 Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olduğunu açıkladı. Zaten tüm anketlerde açık ara önde gidiyordu ve neticede oyların dörtte üçünü alarak cumhurbaşkanı olarak görevi devraldı.

Görünen oydu ki tam bir PR başarısı ile Ukrayna’nın başına getirilmişti. Bir proje adım adım uygulanmıştı ve başarılı olmuştu. Ülkemizde İstanbul mahalli seçimlerde yaşadıklarımız da aslında benzer bir süreç değil miydi?

Şimdi bugüne dönelim…

Peki bu şahıs niçin hazırlandı? Ne görev verildi, kendisinden neler bekleniyor?

Evet bu soruyu cevaplamak kolay değil.  Ancak elimizdeki verilerden geriye doğru giderek bazı kanaatlere varabiliriz.

Görünüşte her şey Rusya’nın Kırım’ı 2014 yılında ilhak etmesi ile başlamıştı. Yine Putin her konuşmasında NATO’nun yayılmacı bir politika uygulayarak Rusya’nın güvenliğini ihlal ettiğini ifade ediyordu. Putin’in koyu bir Rus milliyetçisi olduğunu, 1989-1991 yılları arasında yaşanan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması ile devam eden süreci asla kabul edemediğini biliyoruz. Hatta bu dönem için jeopolitik bir facia ifadesini kullandığını da biliyoruz. Evet, bahaneler hazır gibiydi.

Evet, Rusya Putin döneminde eski ihtişamlı günlerine dönüş yolunda büyük aşama kaydediyordu. Cari fazlası, silahlı kuvvetlerinin modernize edilmesi, büyük nükleer güce sahip olması, kuvvetli altın ve döviz rezervleri, son yıllarda önemli gıda üretim ülkesi olma pozisyonuna gelmesi ABD, NATO ve Batıyı endişelendiriyordu.

Kanaatime göre bir plan devreye alındı. Yeni dünya düzeninde Putin kontrol altında tutulabilecek bir lider olarak görünmüyordu. Rusya mutlaka yıpratılmalı idi.

Bu planın satır başları şöyle idi.

             Putin lehinde önemli propagandalar yapılacak, askeri gücünün Ukrayna için büyük tehdit ifade ettiği söylenecek ve Ukrayna’nın kısa zamanda Rusya’nın kontrolünde olabileceği tezi işlenecekti. Böylece Putin’in özgüveni yükseltilecek idi. Rusya’nın askeri gücünün olduğundan büyük gösterilmesi planın ilk parçası idi.

             Ukrayna kışkırtılacak, Rusya ile karşı karşıya gelmesi adım adım sağlanacaktı. Zelenski iyi bir figür idi.

             Buna rağmen NATO’nun bizzat savaşa müdahil olmayacağı açık olarak deklere edilecek, böylece Rusya’nın harekâtına yol verilecekti. Ukrayna da oldukça kritik bir noktada olmasına karşılık NATO’ya alınmamıştı. Aksi halde NATO’nun savaşa girmesi kaçınılmaz olacaktı.

             Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi ile beraber başarı sağlayamayacağını NATO tespit etmişti. (Çok önemli bir nokta. Büyük nükleer güç ve konvansiyonel silahlara sahip Rus ordusu belki de kâğıttan kaplan idi. Hantal olması dikkat çekiyordu. Test edilmek istendi. Burada Putin’in hata yaptığını düşünüyorum. Nitekim önemli harp prensiplerinden olan sıklet merkez prensibini bozarak çok geniş bir alandaki harekâtı Kiev’de sekteye uğradı ve şimdi bu yanlıştan dönüldü. Sıklet merkezini sadece Donetsk ve Lugansk bölgelerinde oluşturuyor. Rusya’nın büyük zayiat verdiği haberleri önemli. Ben de bu kanaati taşıyorum)

             Rusya’nın yıpratılması için mutlaka Türkiye de devreye alınmalı idi. Nitekim bu konuda önemli hamleler yapıldı. Bayraktar silahımız hiç gündemden düşmedi. Türkiye bir anda tüm Batı’nın gözdesi oldu. Ziyaretlerin ardı arkası kesilmedi. Bütün silah ambargoları birer birer gevşedi. Uzun soluklu bir savaş ile hem Rusya ve hem de Türkiye’nin yıpratılması önemli idi. Bir taşla çok kuş vurulabilirdi. Ancak Türkiye bu tuzağa düşmedi. Merkez ülke konumundaki pozisyonunu bugüne kadar başarı ile devam ettirdi,

             Barış görüşmeleri ne olursa olsun sekteye uğratılacak idi. Nitekim İstanbul görüşmelerinde önemli mesafeler alınmışken Buca’da yaşanan faili meçhul sivil katliamının bu görüşmeleri sekteye uğratması oldukça dikkat çekti,

             Yine arabulucu rolünde Almanya Cumhurbaşkanı’nın ziyaret talebi kabul edilmedi. Nitekim Alman Bild gazetesi de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'nin Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in Kiev'i ziyaret talebine ret cevabını verdiğini yazdı.

             Yine savaşın uzun soluklu olarak devam etmesi Batı’nın tekrar NATO şemsiyesi altında toplanması açısından önemli idi. Nitekim yeniden silahlanma yarışı başladı. ALMANYA 100 milyar Euro değerinde silah yatırımı yapacağını ifade etti. Ancak yine de BATI’nın Rusya karşısında bir rol almaktan mümkün olduğu kadar uzak duracağını değerlendiriyorum. Başta ALMANYA olmak üzere birçok Avrupa ülkesi Rusya ile uzun soluklu bir gerginliğin fayda sağlamayacağını iyi biliyor.

             Özellikle yeni dünya düzeninde pahalılık ve kıtlık da önemli bir proje idi. Enerji ve gıdada dev olan iki ülkenin karşı karşıya gelmesi tüm dünyada fiyatlarda kaldıraç vazifesini yaptı. Savaşın devamı bu sürecin devamı için çok önemli.

             Sonuçta esas dramı Ukrayna halkı yaşadı ve 4,5 milyon insan ülkeyi terk etti. Aslında bu da anlaşabilir bir durum değildi. Henüz çok büyük yıkımlar görmediğimiz bir savaşta 50 gün içinde 4,5 milyon insanın ülkeyi boşaltması acaba bir plan dahilinde miydi? Ülke kimler için hazırlanıyordu? Zelenski Ukrayna halkından bir intikam mı alıyordu? Bu nokta henüz tam cevabını bulamamış önemli bir sorun.

Neticede bu savaş planlandı ve bitirilmesi istenmiyor. Bu planın detayları tam bir İngiliz aklına benziyor. Zelenski bu savaş rolü için seçildi. Akıllı bir lider Rusya ile savaşa girmeden bu süreci çözerdi. Barış görüşmeleri sekteye uğramaya devam edecek. Zira öyle isteniyor. Türkiye üzerindeki oyunlar bitmeyecek. Mayınların İstanbul boğazında görülmesi de planın önemli bir parçası idi. Milli Savunma Bakanı’mız, ‘NATO mayın tarama gemilerinin Karadeniz girmesi için bir plan olma ihtimali yüksek’, dedi. Çok önemli bir beyan idi.

Benim için tek handikap Putin bu işin neresinde? Bu planın bir parçası mı? Yoksa bir bataklığa sokulmak istenen ve yeni dünya düzenine karşı gelen koyu Rus milliyetçisi bir ülkenin lideri mi? Her şey mümkün. Suriye’de Türkiye’ye karşı ABD ile Rusya arasında paslaşmanın nasıl yapıldığını gördük. Mevzu Türkiye olunca karşıda düşman tek olabiliyor. Neticede BM beş üyesinden biri olan Rusya bu planın tam ortasında da olabilir.

Onu da zaman gösterecek.

Ama bize düşen merkez konum ülke durumunu devam ettirmek ve bu savaşın dışında kalmak.

Medya’nın Zelenski’den bir kahraman çıkarma hikayelerine de kanmamak önemli. Gerçekten dram yaşayan Ukrayna halkı için büyük üzüntü duyuyoruz. İnşallah en kısa zamanda ülkelerine geri dönerler.

Son Düzenlenme Perşembe, 14 Nisan 2022 12:37
Ekrem Ata

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...