Bu yazımda bir meseleyi değil bir fikir hareketini siz değerli okurlarıma tanıtmaya gayret edeceğim inşallah. Bu fikir hareketidir ki, İslam’ın hayat damarlarının koparıldığı bu zamanda korkusuzca ve cesurca kopan bu damarları tedavi etme gayretine girişmiştir.
Sosyal Doku olarak adlandırılan bu hareket Ümmetin Ümmet olabilmek şuuru için gayret göstermektedir.
Canlıların biyolojik olarak temel yapısını oluşturan bir kavramdan yola çıkılarak oluşmuş bir kuruluş. Bir canlıda doku bozulursa o canlının yaşam hakkı yok olmaya başlamış demektir.
Toplumun özellikle ümmeti oluşturan müminlerin sosyal dokusu bozulacak olursa İslam’ı oluşturan fertlerin yapısının bozulması kaçınılmazdır aslında.
Bu nedenledir ki tarih boyunca hatta insanlık tarihinin başlangıcından itibaren insi ve şeytani bozguncuların hedefi haline gelmiştir, sosyal yapı. İşte bu yüzdendir ki Sosyal doku Derneğinin vazifesi gerçekten önemli bir yer tutmaktadır.
Bir cemaatleşme hareketi dışında Ümmeti dert edinen bir oluşum. Her renkten insanı barındırabilmektedir bünyesinde. Kimse burada hizmet ederken renklere dikkat etmez. Nasıl ki Bilal-i Habeşi ashaptan biriydi ve diğerlerinden bir farkı yoktu. Varlığı asla dikkat çekmez ama yokluğu hemen fark edilirdi. İşte öyle bir şey Sosyal dokulu olmak.
Herkes kendi iç alemindeki bağlılığı ile ümmete hizmet etmenin aşkıyla yanmaktadır. Ümmete faydalı ne yapabilirimin derdinde olan bir avuç insan burada bir arada çabalamaktadır.
Aslında tarikat ve cemaatlerde de öyle değil midir? Enfüsi dairedeki terbiye halledilirken asıl olarak ümmete faydalı bir nesil yetiştirmektir amaç.
Ancak Sosyal Doku da her hareketten farklı olarak bir başkalık vardır. O da toplumun düzeninin İslami çerçevede şekillendirilmesine katkıda bulunmak maksadı ile sadece Hukuk alanında faaliyette bulunmalarıdır.
Onlar iyi bir ahlak, yeterli bir fıkıh ve etkileyici bir Kuran eğitiminden sonra Adalet anlayışına katkı sağlamayı amaç edinmişler. İslam’ın en önemli Halifelerinden Ömer (RA) efendimizin ismi ile müsemma olmuş adalet anlayışını her bir ferdin dimağına yerleştirmeyi hedeflemişlerdir.
Bir ülkede adalet yoksa orada birliktelikten ve hatta Ümmet olabilme şuurundan bahsedemeyiz. Adalet her birlikteliğin ve hareketin temelini oluşturmaktadır. Bünyesinde barındırdıkları o pırıl pırıl gençleri gelecekte İslami şuurla bezenmiş birer Hakim ve Savcı olarak yetiştirme gayretindedirler.
Düşünün bir kere hak aramak için gönül rahatlığı ile mahkeme kapısına gidebilen var mıdır? Ülkemizde. Kişi hakim ve savcı karşısına çıkmaktan adeta ürkmektedir. Hakkını almayı şöyle bir kenara bırakın, haksızlığa dahi uğramak korkusu ile karşı karşıyadır. Rüşvet vermeden bir iş yaptıramama endişesi son derece yaygındır.
İşte toplumda çok önemli bir eksikliği görülen Adalet makamını gelecekte inşallah bu genç nesil dolduracaktır. Genç Dokular gelecek neslimizin Sağlam dokuları olacaklardır.
Bu fikrin ortaya çıkması ve yaygın revaç görmesi elbette Cenab-ı Hakkın izni ile Nureddin Yıldız Hocamızın üstün gayretleri ile olmuştur. Büyük insan eşsiz şehit Hasan El Benna’nın “İşimiz Vaktimizden Çok” sloganı ile başlattığı bu İslami fikir hareketi şu anda zirveye doğru ilerlemektedir.
“Ebedi hayatı kazanmak bir ferdin dünya kadar meselesidir fikri ile herkese eşit olarak verilen bu zamanı herkesten daha fazla ve faydalı işler ortaya çıkarmak için çabalamalıyız” diyerek müminin yapması gereken işlerin çokluğundan bir o kadarda aslında zamanın yetersizliğinden dem vurmaktadır.
“Biz kimseden talep etmeyiz. Rabbimin bizlere verdiği kadarı ile hizmet ederiz. Bu hizmeti de en zirve mertebede yaparız” diyen bir anlayışa sahip olan Nureddin Yıldız Hocamız hikmet gereği hiç ekonomik sıkıntıya da düşmemiş. Demek para ile hizmeti değil Allah için hizmeti kendisine düstur edinmiş. O nedenledir ki Allah-ü Teala da onu bu hizmette asla yaya bırakmamış.
Geleneksel hale gelmiş olan Bayrampaşa Pazar sohbetleri sonrasında bugün 45 ilde faaliyetleri devam etmektedir. Tamamen gönüllülük esasına dayalı bir çalışma içerisinde olan bu oluşum hızla genişlemekte ve ciddi bir eksikliği tamamlama gayreti içerisinde çabalamaktadır.
Onlarca esere imza atan, toplumun en mahrem problemlerini çözme gayretinde olan Nureddin Yıldız Hocamız bugün gerçek manada Asrı Saadet yaşantısını anlatmakta ve bunu müminlere yerleştirme çabasındadır.
Neredeyse unutulmaya yüz tutmuş onlarca Hadis-i Şerifi hayatına rehber alan hocamız yaşantısı ile de günümüz meselelerine ışık tutmaktadır.
Biz müminlere düşen ise bu oluşumdan haberdar olmak ve haberdar etmektir. www.sosyaldoku.com sitesinden ve daha bir çok kanaldan ümmete ulaşmayı hedefleyen hocamız umarım ki Adli vesayetin ortadan kaldırılması noktasında hedeflediği amacına yakın zamanda ulaşabilir.
