Salı, 23 Temmuz 2019 12:38

TC DEVLETİ Bir Uydu Devleti Değildir - 2

OLAYLARIN TAHLİLİ

(S-400 KRİZİ)

Yazımın ilk bölümünde S-400 serüveninin kısa bir özetini sunmuştum. Bu bölümde de olayların başlangıcından itibaren tahlili yapılacaktır.

1-AKP iktidara gelince Suriye ile geçmişte yaşanan olumsuzluklara son verip,dostane ilişkiler geliştirdi. Bu ilişkiler öyle gelişti ki;Başbakan Erdoğan ‘ Kardeşim Esad’la Türkiye ile Suriye’yi iki dost ülke haline getirdik’(2010-G.Antep konuş.) diyecektir. Sonra ne olduysa oldu; Bir dizi olaylar birbirini takip etti ve Mart 2011 de Suriye iç savaşı başladı. Türkiye’de sonunda bu savaşa dahil oldu.‘Kardeşim Esad, katil Esed’ oldu (Bu olayların arka planı iyi tahlil edilmelidir). Türkiye’nin Suriye meselesine karışması bir hatadır. Bu hadise Türkiye’ye 40 milyar dolar maddi kayba (halen de bu kayıp devam ediyor), 4 milyona yakın Suriyelinin sosyal,kültürel,ekonomik vs problemlere sebep olması, şehid verilmesi,sınır güvenliği meselesinin ortaya çıkması,PYD-YPG belasıyla karşılaşılması vb girift meselelere sebep olmuştur.

2-22 Haziran 2012’de, bir savaş uçağımız Suriye tarafından Doğu Akdeniz’de düşürüldü. Bu hadiseyle birlikte Türkiye Hava Savunma Sistemi (HSS) arayışına girmiştir.HSS ALIMI ZARURİ Mİ İDİ ? Adı üstünde bu bir taarruz sistemi değil, taarruza karşı kullanılan savunma sistemidir. TÜRKİYE’ YE KİM, NİÇİN TAARRUZ EDECEKTİ? Bu sorular, ümit ederim daha önce sorulmuş ve makul cevaplarını bulmuştur.Türkiye evvela ABD den Patriot füze savunma sistemi alımını 2013 yılında görüşmüş,fakat ABD nin kabul etmemesi üzerine Çin’den HSS almaya karar vermişti.Çin projesinde Türkiye’ye teknoloji transferi de vardı. Türkiye ABD nin baskıları sonucu bu projeden vaz geçmiştir.Bu hata olmuştur.

3-Türkiye Eylül 2017 de imzaladığı anlaşmayla Rusya dan 2.5 milyar dolar karşılığında toplam 4 bataryadan oluşan 2 adet S-400 sistemi satın almayı kabul etmiştir. Fırtına da bundan sonra kopmuştur.ABD, ‘ yerde S-400, havada F-35 olacak.Bunların enteğre olması lazım.Bu da F-35 lerin sırrını (gizli gücünü) ortaya çıkarıp,Rusya bu bilgilere sahip olacak’ ( gerçekte 3.5 milyar dolarlık Patriot alınmadı diye) diyerek S-400 alımına karşı çıktı. ABD,şayet Türkiye S-400 alımından vaz geçmezse ABD nin hasımlarıyla yaptırımlar yoluyla mücadele etme yasası ( CAATSA) na dayanarak Türkiye’ye yaptırım uygulayacağını duyurdu. Ve ilk olarakta Türkiye’yi F-35 programında askıya aldı. Şayet Türkiye F-35 proğramından çıkarılırsa 9 milyar dolarlık bir kaybı da olacaktır.

Türkiye ABD ye 100 adet F-35 siparişi vermiş ve 1milyar 400 milyon dolar da ödemiştir. ABD F-35 leri vermezse,Türkiye uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanacaktır.

4- Rusya daha önce Bulgaristan, Yunanistan, Hırvatistan, Slovenya gibi ülkelere de S-300 sistemini satmıştır. Yunanistan da bir NATO üyesidir. ABD niye Yunanistan’ın S-300 alımına karşı çıkmayıp, Türkiye’ye uygulamak istediklerini Yunanistan’a uygulamamıştır ?.Bu bir çifte standart değilmidir ?

5-Türkiye 1952 den beri bir NATO ülkesidir.Türkiye’deki silahların % 94 ü ABD ve AB menşeylidir.Yetmiş seneye yakın bir zaman zarfında Türkiye NATO’ya bu kadar bağımlı kalmayıp,kendi milli harp sanayiini kurması gerekirdi. NATO Türkiye’ye ne görev vermişse o yerine getirilmiştir.Kore,Afganistan,Balkanlar, Libya,Suriye(İŞİD) gibi 23 çatışma bölgesinde Türkiye NATO’ya katkı sağlamıştır.

Türkiye’nin NATO’dan çıkıp, pakt değiştirme gibi de bir niyeti yoktur. Temmuz 2016’da,Varşova’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı NATO Zirvesi’nde “Rusya’nın bir tehdit olduğu, işbirliği yapılamayacağı, Moskova’nın saldırganlık içinde bulunduğu ve bölgesel istikrarsızlığın kaynağı olduğu” değerlendirmesi yapıldı ve kayıt altına alındı. Türkiye hiç itiraz etmedi, aynen altını imzaladı ve şerh koymadı. ABD ve AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması müttefikliğe yakışmaz ve bu Türkiye’ye yapılan bir haksızlıktır.

NETİCE VE YAPILMASI GEREKENLER

  • Şubat 1945'te, Yalta'da,; ABD, SSCB, İngiltere bir araya geldi. ABD'yi devlet başkanı Roosevelt, İngiltere'yi başbakan Churchill, SSCB'yi Sovyetler Birliği Genel Sekreteri Stalin temsil etti. Konferans zahiren Almanya,Polonya ve Japonya ile ilgili olmasına rağmen,gerçekte Dünya’nın nüfuz alanı bölüşümü idi.Batı ile SSCB(Rusya) Berlin’den bir duvar (demir perde) çekerek Dünya’yı bölüştüler. 1945-1990 kadar süren ‘Soğuk Savaş’ dönemi boyunca Batı (Nato) ve SSCB(Varşova paktı) dünya devletlerine silah sattılar.Ve milletleri sömürdüler. Şimdi Orta Doğu’da yapılan işler de esas itibariyle bundan farklı değildir.

B-ABD 1991 ve 2003 te iki Irak işgali ile Irak’ı fiilen üçe böldü. 2011 Suriye iç savaşında da önce İŞİD sonra da PYD-YPG ile Fırat’ın doğusundan Irak sınırına kadar Kuzey Suriye’yi işgal etti.ABD’nin bölgede 20 üssü, 2000 askeri var.ABD’nin, eğitip,donattığı 60.000 kişilik YPG gücü var.

C-Rusya Çar Petro’dan beri 300 senedir inmek isteyipte inemediği sıcak denizlere (Akdeniz) Suriye iç savaşıyla inme fırsatı buldu.Bölgede fiilen bulundu.Rusya’nın  Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki Tartus şehrinde bir deniz üssü ve bir de Hmeymim hava üssü var.Suriye’de takriben 100.000 Rus var.Böylece Rusya, ABD’nin çıkardığı yangını fırsata çevirip Suriye’ye yerleşti.

D- Rusya'nın başkenti Moskova'da, PKK'nın Suriye kolu PYD'nin kontrolündeki bölgeleri temsil ettiği belirtilen bir ofis açıldı. “Batı Kürdistan Temsilciliği” adıyla tanıtılan ofisin, PYD tarafından Cezire, Kobani ve Afrin kantonları olarak adlandırılan bölgeleri temsil ettiği açıklandı.

E-ABD ve Rusya PYD-YPG üzerinde anlaştıklarına göre; Acaba Suriye’nin geleceği konusunda gizli bir anlaşmaya mı vardılar? Tıpkı daha önce Yalta’da olduğu gibi. Bu anlaşma ‘Federetif bir Suriye’ye mi götürecek?

F-ABD ve Rusya aynı soğuk savaş yıllarında olduğu gibi silah satışı yapıp,yine milletleri sömürmektedirler.Mesele budur.Gerisi maskelemedir.

TÜRKİYE NE YAPMALI :

1-.İktidar içeride bir milli mutabakat tesis etmelidir.Türkiye’nin milli meselelerinde muhalefet ile istişare edilerek hareket edilmelidir.

2-Türkiye Suriye’nin kuzeyinde 40-50 km.lik bir güvenli tampon bölge konusunda ısrar etmelidir.Bunun içinde ‘Süleyman Şah Türbesi’ önceki yerine (Caber kalesine) geri taşınmalıdır.

3-Türkiye’nin,güvenli bölge tezi kabul edilmezse, Fırat’ın doğusuna operasyon yapmalıdır.

 

4-‘Devletlerin dostu,düşmanı yoktur,menfeatı vardır’ düsturuna göre Türkiye rasyonel bir dış politika izlemelidir.Bu bağlamda Suriye ve Esad ile anlaşmalıdır.Zaten ABD ve Rusya anlaştı.

5-Türkiye hem ABD,hem de Rusya ile dengeli bir politika izlemelidir. Ne tamamen ABD’ye,ne de Rusya’ya bel bağlamamalıdır. Trump’a güvenmemelidir.Trump daha önce kaç defa sözünden döndü (Suriye’den asker çekme vs).Putin’e de güvenmemelidir.Putin PKK-YPG yi destekliyor.Doğu Akdenizde karşımıza çıktı.Güney Kıbrıs Rum kesimi demeyip, Kıbrıs adası diyor ve bununla da Rumları kasdediyor.

6-Türkiye Doğu Akdeniz de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte kıta sahanlığı sınırını ilan etmeli ve sondaj çalışmalarına devam etmelidir.

7-Türkiye artık bu saatten sonra S-400 alımından vaz geçmemeli.

“S-400’ü alırız ama hava savunma sistemimize entegre etmeyiz”de dememeli Bu ‘’Parayı çöpe atarız, silahı da depoya koyarız” demektir           8-Türkiye NATO’ nun önemli bir üyesidir.Kolay kolay gözden çıkarılamaz. Tehditlere boyun eğmemelidir. Türkiye bir uydu devlet değildir.Hiçbir zaman da olmayacaktır.

9-ABD ile yoğun bir diplomasi yapılıp,bir uzlaşmaya varılmalıdır.

Türkiye’nin ekonomik kırılganlığı, dış kaynağa olan mecburiyeti ve enerjideki dışa bağımlılığı dengeli,rasyonel bir politika izlemesini gerektiriyor.

10-Türkiye’nin artık vakit kaybetmeden kendi milli harp sanayiini kurması elzemdir.Aksi taktirde sömürgeci devletlere bağımlı kalmaya devam edecektir. Türkiye şayet kendi hava savunma sistemini yapabilseydi, bu tartışmaların hiçbirisi olmayacaktı.

Prof.Dr.Yusuf ÖZERTÜRK

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...